A ile C vitaminleri bakımından oldukça zengin olan, içeriğinde yüksek miktarda lif, şeker, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve potasyum gibi mineraller barındıran marul, saç ve cilt hastalıkları da dahil olmak üzere sağlık açısından pek çok faydası bulunan bir sebze. Dikiminden 30 ile 70 gün sonra hasadı yapılan, sofraların ve salataların vazgeçilmezi olan vitamin deposu marulun, tarladan büyük marketlere gelişindeki fiyat serüveni ise dudak uçuklattı. 50 kuruş ile 1 lira arasında tarladan çıkan, yüzde 24’lük bir artışla hale gelen marul, büyük marketlerde yaklaşık 8 buçuk liradan satılıyor.


Marulun, pazar ve market fiyatı arasında 2 liralık fark olduğunu söyleyen üretici Orhan Sözer, “1994 yılından bu yana üretim yapıyorum.  Oldukça cüzi bir kar ile malı toptancıya veriyoruz. Komisyon yüzde 8, stopaj, KDV ve benzerini de eklersek yüzde 11-12 oranında fiyatı artıyor. Yani ürün, tarladan çıktığı fiyatın yüzde 24 fazlası ile hale gidiyor. Serbest piyasada gün geliyor tanesinde 1 lira para kazanılırken, gün geliyor zarar edilen zamanlar oluyor. Ama burada marketlere bakıldığı zaman müthiş bir fiyat farkının olduğu görülüyor. Bu ülkede marketler ambargo koyuyor. Pazarlar güzelleştirilip, düzenlenerek bir konuma getirilmezse, 3-5 büyük firmanın eline kalırsak, bizim geleceğimiz gerçekten kötü” dedi.


Vatandaşın, pahalı olmasına rağmen Pazar yerine marketi tercih ettiğini belirten Sözer, “Millet sosyete oldu, ben pazarlara gitmem diyor. Ama markete giderek tanesini 8 liraya alıyor. Pazardan o marulu 6 liraya alacak. Bugün 8 liraya kızıyorlarsa yerken, sakın kızmasınlar daha kötü günler geliyor. Yarın bunları da arayacaklar. Ben pazarcıların konumlarını, sattığı tezgahlardaki durumlarını da biliyorum. Market ile pazar arasında bir tek kıvırcıkta 2 lira oynuyor. Bu fiyatta sadece birileri ekmek yiyor. Şu konumda işçi de, ben de eziliyoruz. Şuan marketler parayı kazanıyor” şeklinde konuştu.