Mide bulandıran olay, Sakarya’da yaşandı. Anne G.Ç., şüpheli baba E.Ö.’den 2017 yılında kendisini aldattığı gerekçesiyla boşandı. Çiftin 4 yaşındaki kız çocuğunun velayeti anne G.Ç.’ye verilirken, babası ile de görüş günleri belirlendi. Bu süreçte kızında bir takım farklılıklar sezen anne G.Ç., çocuğunun kendisine anlattığı olay üzerine şok oldu. Babasının, öz kızına cinsel tacizde bulunduğunu öğrenen anne soluğu savcılıkta aldı. Anne G.Ç., taciz iddiasının gündeme gelmesinin ardından, boşandığı eşinin kendisini öldürmekle tehdit ettiğini de ileri sürdü.

Anne ve küçük kız koruma altına alındı
Anne ve kızı yaptıkları başvuru sonrasında koruma altına alınarak kadın sığınma evine yerleştirildi. Tehdit ve takiplerini sürdürdüğü iddia edilen şüpheli baba E.Ö hakkında ise evden uzaklaştırma kararı verildi. Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma sırasında mağdur çocuk hakkında Çocuk İzlem Merkezinde Asli Görüşme Değerlendirmesi yapılarak psikologdan rapor alındı.

Babanın eylemlerinin meşrulaştırıldığı rapor şaşırttı
Psikolog tarafından,
“Tarif edilen dokunmanın çocuğun ruh sağlığını olumsuz etkileyecek bir dokunma olduğu, fakat çocuğun duygu durumundan ve anlatımından babasının bunu cinsel içerikli bir dokunma olarak gerçekleştirmediği düşünülmüştür” raporu hazırlandı. 4 yaşındaki kız çocuğunun ileri sürülen eylemler neticesinde ruh sağlığının olumsuz etkilendiği tespit edilirken, yine ruh sağlığını bozan dokunmaların cinsel içerikli bir dokunma olmadığı ileri sürülerek babanın eylemlerinin meşrulaştırıldığı rapor adeta şoke etti.

Gözü yaşlı anne adalet istiyor
Rapor üzerine, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendi öz kızına taciz eyleminde bulunduğu ileri sürülen şüpheli baba hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Adli görüşmeci raporu esas alınarak şüpheli babanın eylemlerinin hukuka uygun bulunması neticesinde, mağdur kız çocuğu adına Sakarya Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunuldu. Şüpheli babanın yargılanıp, yargılanmayacağı noktasında kesin karar verilmezken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın henüz soruşturma dosyasında taraf olmadığı ve bilgilendirilmediği de öğrenildi. 

Gözü yaşlı annenin tek isteği ise, en yakın sürede olayın faili baba hakkında savcılığın ‘Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair’ kararı kaldırılarak mahkemede yargılanması ve 4 yaşındaki kız çocuğunun ruh sağlığını olumsuz etkileyen dokunmaların suç olup olmadığına mahkemece adaletli bir şekilde karar verilmesi oldu.

"Adalet 4 yaşındaki kız çocuğunu koruyamamıştır"
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz ettiklerini ifade eden Avukat Mehmet Bilal Aydın ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi,
“Anne ve kız çocuğu savcılık kararı ile sığınma evine gönderilerek gözlem altına alınmıştır. Baba hakkında da uzaklaştırma kararı verilmiştir. Alınan psikolog raporunda, bu dokunmaların 4 yaşındaki kız çocuğunun ruh sağlığını olumsuz etkilediği ancak bu eylemlerin cinsel içerikli olmadığına yer verilmiştir. Ne yazık ki bu rapor sonrasında savcılık makamı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Yani babanın, öz kızına karşı gerçekleştirdiği bu eylemlerin hem adli makamlarca çocuğun ruh sağlığını bozduğu kabul edilmiş ama bu hareketlerin meşru olduğu varsayılarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, eylemler hukuka uygun denmiş. Ancak 4 yaşındaki kız çocuğu, adalet korumasını alamadığı için annesine; ‘belime sıkı bir kemer bağlayalım, uzun tulum giyeyim, kendimi bu şekilde koruyayım’ demektedir. Adalet, tam manasıyla 4 yaşındaki kız çocuğunu koruyamamıştır” dedi.