Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Giresun'daki sel felaketi

Afetin duyulduğu andan itibaren devletimiz tüm kurumlarıyla halkımızın yanında yer almıştır. Vergi mükelleflerini mücbir sebep kapsamına alıyoruz. Süleyman Soylu, Bekir Pakdemirli, Murat Kurum kardeşimiz olayın olduğu andan itibaren hemen oraya geçtiler ve orada milletvekili arkadaşlarımızla birlikte çalışmaları yerinde izleyerek, atılması gereken adımları atmanın takibini yaptılar. Aynı zamanda jandarma ve sivil vatandaşlarımızdan şehit olanlar oldu, bütün bunların takibi devam ediyor.

Bekir Pakdemirli kardeşimiz, Adana'daki yangın sebebiyle Giresun'dan Adana'ya geçti, şimdi de yine Giresun'a Adil Bey'i gönderiyorum. Elektrikteki sıkıntılar için de Fatih Bey'i oraya gönderiyoruz. Sıkıntıları bizzat takip etsinler istiyorum.

Karadeniz'de doğalgaz keşfi

Türkiye'nin kalkınma mücadelesindeki en büyük sıkıntılardan biri enerjideki yüksek oranlı dışa bağımlılığı olmuştur. Büyüyen bir ülke olarak enerji ihtiyacımızın sürekli yükselmesi, dışarı ödediğimiz kaynağın da hep artması anlamına geliyor. İhracatımızı fevkalade artırmamıza rağmen cari açığımızı bir türlü kapatamıyorduk. Önce yerli ve milli imkanları seferber ederek enerjideki bu dev açığa kısmi de olsa çözüm getirmeye çalıştık. Ancak petrol ve doğalgazdaki dışa bağımlılığımız hala ciddi bir düzeydeydi.

Fatih, Yavuz, Kanuni gemilerimizle dünyanın en büyük filolarından birine sahip olduk. Doğu Akdeniz'de bize engel olanlara gerektiğinde zor kullanma pahasına haklarımıza sahip çıkacağımızı gösterdik. Ege'de de ülkemizin hakkının gereğini tereddütsüz bir şekilde yerine getirdik. Karadeniz'i de arama alanımıza dahil ettik.

Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası adını verdiğimiz bölgede 320 milyar metreküp rezerve sahip doğalgaz keşfettik. Bu müjdeyi geçtiğimiz Cuma günü milletimizle paylaştık. Tespit edilen rezervin çok daha büyük kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var. Yani inşallah bu müjdenin devamı gelecek ve bu kuyuların sayısının fazla oluşu oradaki ümitlerimizi çok daha artırıyor. Fiilen milletimizin hizmetine sunulması 2023'ü bulacak. Önümüzdeki süreçte Akdeniz'de de benzer müjdeli haberi almayı bekliyoruz.

Güneş enerjisi hamlesi

Güneş enerjisi konusunda da büyük bir hamle başlatıp hem yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizi yükselteceğimizi belirtmek istiyorum. Yıllardır dışarı oluk oluk akıttığımız kaynaklarımızı artık kendi ülkemizin kalkınması, milletimizin zenginleşmesi için kullanacağız.

"Verdiğimiz emeklerin karşılığını göreceğiz"

İnşallah en zorlu dönemi geride bıraktık. Artık verdiğimiz emeklerin karşılığını görmenin vaktidir. Bu zorlu mücadelede ülkemizin ve milletimizin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun diyorum. Yine bu süreçte kendi halkının yanında yer almanın yerine Amerika'da, Avrupa'da hazırlanan senaryoların figüranlığına savunanları da milletimize havale ediyoruz. Rabbim kimseyi düşmana düşman diyemeyen, milletinin sevinciyle sevinemeyen mankurtlardan eylemesin.

Diğer alanlarda ülkemize diş geçiremeyenler hep yaptıkları gibi yine ekonomimize saldırıyor. Klasik hale gelen döviz kuru, faiz, enflasyon şer üçgenini bir kez daha başımıza musallat etmek için tüm güçleriyle yükleniyorlar.

"Altın rezervini 3 kat arttırdık"

2016 yılında altın rezervimiz sadece 14 milyar dolar seviyesindeydi. Altın rezervimimizi yaklaşık 3 kat artırdık. Türkiye döviz ve altın kıymetleri bakımından gerçekten önemli bir güce sahiptir. Türkiye çok yakında doğalgazda dünyanın en büyük rezervlerine inşallah sahip olacaktır.

Yunanistan'a sert tepki

Yunanistan'ın böyle bir hakkı yoktur. Uluslararası hukuka, iyi niyete aykırı bu tutumuyla Yunanistan kendi kendini içinden çıkamayacağı bir kaosun içine atmıştır. Bundan sonra bölgede tek zarar gören yine Yunanistan olacaktır.

Türkiye'ye karşı sergilediği ikiyüzlü tavır Avrupa Birliği'nin ilanının da sonu olmuştur. Benzer bir yaklaşıma Amerika'daki kimi çevrelerden de maruz kalıyoruz. Bu ülke yıllarca NATO ittifakının Doğu kanadının en güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye'yi terörle mücadelesinde yalnız bırakmıştır. Bir terör devleti kurulmasının da önünü açtılar. Bu terör devletinin kurulmasıyla ilgili olarak da her türlü silah desteğini binlerce kamyonlarla, Fırat'ın doğusuna yığdılar. Bunları kendileriyle konuştuğumuz zaman yok böyle bir şey dediler. Hepsi var. Kayıtlarımızda, istihbari bilgilerimizde var. Hatta bununla kalmamış, PKK/YPG terör örgütüyle bir olup ülkemize karşı pozisyon aldılar. Ülkemiz terör örgütlerinin saldırılarına uğradığında kafasını çeviren, darbeye maruz kaldığında heyecanla bekleyen bu zihniyet demokrasinin yüz karasıdır.

O sözlere tepki

Daha acısı Amerika'daki politikacıların Türkiye'yle ilgili faşist planlarını gizleme değeri duymadan ifşa edilmesidir. Oturup konuşmuşluğumuz var. Böyle bir ifadeyi bizim için nasıl kullanırsınız? Ama kullandılar. Bu hezeyana cevap vermesi gereken bizden önce muhalefet olmalıdır. Dikkat ederseniz ben hiç cevap vermedim. Maalesef muhalefet cevap vermek yerine konunun niye aylar sonra gündeme geldiği zırvasının peşindedir.

Biz sandıkla geldik, sandıkla gideriz. Başka türlü gitmeyiz. Çareyi millette değil de dışarıda arayanlar için bundan daha büyük örnek ve ibret olabilir mi? Biz Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle 2023'te de milletimize desteği sürdüreceğiz.

Koronavirüsle mücadele

Koronavirüs konusunda maalesef son dönemde olumsuz bir görünümle karşı karşıyayız. Düğün, cenaze ve tatil gibi toplu etkinlikler virüsün yayılma haline dönüştü. Hele hele plajlar. Buralar ayrı bir felaket. Buralarda yayılma alanı çok çok fazla. Can kaybında küçük de olsa artış yaşanıyor. Milletimizden bir kez daha 'TAMAM' diye ifade ettiğimiz, temizlik, maske ve mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesini istiyoruz. Bunlar laf olsun diye tekrarlanan kurallar değildir. Temizliğe dikkat etmeyen, maske takmayan, fiziki mesafeye uymayan her kişi sonu ölüme dayanan bir tehdit kaynağına dönüştüğünü unutmamalıdır.

Milletimden bir kez daha rica ediyorum. Türkiye şu illeti yenene kadar lütfen kurallara uyalım, uymayanları ikaz edelim.

"Çok sevdiklerimin dahi düğününe gitmedim"

Bugün bir şey daha hatırlatacağım: Lütfen şu sigaralarınızı özellikle artık çöpe atın. Biliniz ki en büyük tehdit unsurlarından bir tanesi de işte o sigaradır. Kendi kendinize adeta ölüm fermanını imzalıyorsunuz o sigaranın dumanıyla. Bunu da bir kenara koymanız lazım. Her türlü toplu etkinliğe işte bu sürede ara verelim. Düğünlerimize az sayıda katılım ve kısa sürede yapmanın bize hiçbir maliyeti olmaz. Ben, çok çok sevdiklerimin dahi düğününe bu sürede gitmedim, gitmiyorum. Kendilerini makamıma davet ediyorum ve makamımda kendileriyle görüşüyorum, hediyelerini de makamımda kendilerine veriyorum. Taziyelerimizi telefonla bildirmek, Fatiha'mızı uzaktan okumak aynı sonucu verir.