Toplantıda önemli açıklamalarda bulunan Bayraktaroğlu, “Dernekçilik iş erbapları için çok önemli bir olgu. Birliğimizin üst birlik başkanı Abdullah Koç beyefendi de bu konuda bir sürü kazanım elde etti. Kararnameler çıkarıldı, ortak hareket edildi. Mevcut yönetim üst birlik başkanı Abdullah beyefendilerin kazanımlarını sürekli kendi kazanımları gibi lanse ettiler. Olsun dedik. Önemli olan sektörün kazanmasıydı. En ufak bir katkı sağlayan, emeği geçen herkesten Allah razı olsun” dedi.

“Silah çektiler”
Bayraktaroğlu, “Birliğimizden Talat beye bazı dedikodular geliyor. Arkadaşımız da direkt olarak, ‘Siz kendi adınıza şirket kurup paraları oraya mı aktarıyorsunuz’ diye soruyor. Bu ithamı direkt olarak reddediyorlar. Bunun üzerine Talat arkadaşımız da şirketlerinin bilgilerini buluyor ve önlerini koyup, ‘İnkar ediyorsunuz ama bu ne?’ diyor. Bunun üzerine arkadaşımıza silah çekip tehditler savuruyorlar. Bu konu da benim kulağıma gelince ben de araştırmaya başladım” diye konuştu.

Firma kurmuşlar
Bayraktaroğlu, “Mevcut yönetimin karşısına çıkıp, ‘Hakkınızdaki iddiaların çürütülmesi gerek. İddiaları belge ve evraklarla çürütün’ dedim. İddiaları çürütmek yerine dedikodular yayılınca birliğimizin kitle iletişim organlarını bilgilendirmeye kapattılar. Whatsapp gruplarına mesaj gönderemez, Facebook sayfasına yorum yapamaz olduk. Meğerse dört el adında bir firma kurup birlik adına aldıkları gübre gelirlerini bu şirkete aktarmışlar. Hepsini belgeli olarak savcılığa verdim” dedi.

“Usulsüzlükleri görüp aday oldum”
Bayraktaroğlu, Pandemi nedeniyle 2 senedir mali kongrelerin yapılamadığını belirterek, “En son 2018’de mali kongre yapılmış. Karar defterine baktığımızda para girişi olmadığı için para çıkışı da yok. Bu usulsüzlüklerin üzerine adaylığımı açıkladım. Bakanlık da 7. ayın 30’undan itibaren kongreleri yapın dedi. Adaylığımı açıkladım ve üye listesini verin dedim. Hepsini saklayıp hiçbir şey vermediler.  70 küsür kişinin, üyelik parasını verdiği halde üye yapılmadığını öğrendim” dedi.

“Makbuz basit bir kağıt”
Bayraktaroğlu, “Konu hakkında derin araştırmalarıma devam ettim. Birlikten verilen makbuzun üzerinde birlikle ilgili herhangi bir ibare olmadığını gördüm. Bu makbuz her kırtasiyeden alınabilen basit bir kağıt sadece. Bu makbuzla alınan paralar karar defterine geçirilmemiş. Alınan paraların karşılığında inanlar üye yapılmamış. Üye yapılmayan insanlar da bunları genel kurulda oy vermeye gelince öğreniyor. Elinde üyelik ücretini ödediğine dair belge olan arkadaşlarımıza, ‘ne malum bu belgenin bizim tarafımızdan verildiği’, ‘ne malum paranın sekreter tarafından alınmadığı’ deyip masum insanlara da iftira atıyorlar” diye konuştu.

“Seçme ve seçilme hakkı yok”
Bayraktaroğlu, “Mevcut yasada, ‘bir derneğe üye olabilmek için o sektörde meslek sahibi olman gerekiyor’ der. Tarım İl Müdürlüğü’nden alınan işletme belgesi aranır. İşletmeniz babanızın ya da başkasının adınaysa kanunen vekil olarak seçme ve seçilme hakkına sahip değilsinizdir. Kendini başkan ilan eden İlhan Sarı bey babasının vekaleti ile seçme ve seçilme hakkı olmadan seçime girmiş ve hukuksuz bir şekilde seçilmiştir. Bu hukuksuzluklara rağmen de bütün resmi evraklara imza atmış, bankadaki bütün hesap kontrollerini de kendi elinde toplamıştır” ifadelerine yer verdi.

“Tarım müdürlüğü de dava açtı”
“Sayın Sarı’nın hazirun listesindeki adının yanındaki T.C. kimlik numarası bir rakam eksik” iddiasında bulunan Bayraktaroğlu, “Ben bunu vekil olduğu ortaya çıkmasın diye kasıtlı yaptığını düşünüyorum. Tarım İl Müdürlüğüne de, ‘Bunu nasıl kabul ettiniz?’ diye sordum. Araştırmaları ışığında benim haricimde Sakarya İl Tarım Müdürlüğü de savcılık üzerinden bir dava açtı. Israrlarıma rağmen seçim yapmadılar. Seçim yapmamanın cezası kanunlara göre sadece bin 700 TL. Bu kadar rant olan yerde sürekli bin 700 TL’yi ödeyip seçimi ertelediler” dedi.

“Seçim ilanı da usulsüz”
Bayraktaroğlu, “Aday olduğum için seçim yapmıyorlardı. Ben de bunun üzerine bütün sosyal medya hesaplarından COVID pozitif olduğum ve yoğun bakımda tedavi gördüğümü yazdım. Bu açıklamayı gördükleri anda gazeteye genel kurul ilanı verdiler. Burada da usulsüzlük var. Ayın 24’ünde gazeteye ilan verip 31’inde seçim var diyorlar. Ama kanun diyor ki; gazete ilanından ancak 15 gün sonra seçim yapılabilir. 15 gün beklemediler çünkü benim karantina süremi hesapladılar. Ben de belgeli olarak COVID pozitif olmadığımı, bunun bir oyun olduğunu açıkladım. Şok oldular ve seçime girdim” dedi.

“Etrafındakilerin üyeliğini silmemişler”
Bayraktaroğlu, “İlhan beyin hazirun listesinin yüzde 35-40’ı kümesini kapatmış ya da sektörden kişiler. Kanuna göre sektörden çıkan ve kümesini kapatan kişiler yönetim kurulu kararı ile üyelikten düşürülür. Kendi etrafındaki kimseyi üyelikten düşürmemişler. Sürekli üyelikte tutmuşlar. Bu konular hakkında 2 tane dava açtım, biri seçimin iptal edilip kayyum atanması için diğeri de yolsuzluklar için. Dosya kabul edildi. Adaletin kestiği parmak acımaz. Biz onca adaletsizliği gördük ve Türk yargısına teslim ettik. Artık karar yüce Türk adaletinindir” ifadelerine yer verdi.

“Zor durumda bırakıyorlar
“Bölgemizde bulunan entegreleri geziyorlar ve yetkisi olmadığı halde üreticiler adına sözleşme imzaya atıyor” diyen Bayraktaroğlu, “Hiçbir yetkileri olmadığı halde üreticileri zor durumda bırakıyorlar. Ortada birlik anlaşması olduğu için üretici malını entegreye çok daha ucuz vermek zorunda kalıyor. Sözün bittiği yerde evraklar konuşur. Benim hiçbir zaman koltuk sevdam olmadı. Bu yaştan sonra da olmaz. Bizim buradaki derdimiz topluluğun kazanmasıdır. Bireysel kazanım, kazanım değildir” dedi.

“Whatsapp yazışmalarını silmişler”
Konuşanın, sorgulayanın gruptan atıldığını ya da grupların fikir beyan edilemez hale getirildiğini kaydeden Bayraktaroğlu “Ben üyelere soruyorum, ‘Gübrelerin birlik kasasına gitmediğini biliyorsunuz. Niye hala veriyorsunuz? ‘Gübreleri çukurda değil de arazimizde biriktirdiğimiz için şikayet ederler diye korkuyoruz’ diyorlar. İnsanlarda korku var. Dediğim gibi yolsuzluklarını ilk öğrenen arkadaşımıza silah çektiler. Bugün de basın toplantısını yapacağımızı öğrendikten sonra Whatsapp grubundaki konuşmaları silmişler. Bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Takdir yüce Türk yargısının” dedi.