Serdivan Belediyesi, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 22'nci yılında  Serdivan Deprem Şehitliği'nde anma programı düzenledi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma programına Sakarya Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu, Serdivan İlçe Kaymakamı Muhsin Çatmadım, Serdivan Belediye Başkan Vekili Adem Kümbet, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, STK’lar ve depremde hayatını kaybeden vatandaşların yakınları katıldı. Anma töreninin sonunda katılım gösteren vatandaşlara helva ve su ikram edilirken Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu ve ilçe Kaymakamı Muhsin Çatmadım deprem şehitlerini mezarlarını ziyaret ederek karanfil bıraktı.


Anma programında konuşan Sakarya Vali Yardımcısı Ersin Emiroğlu, “İnsanların kalplerinde belli acılar vardır hiçbir zaman kaybolmaz. Üstü örtülür, közlenir ama içeride hep bir kıvılcım vardır. Bizler seneyi devriyesi geldiğinde bu acılarımızı böyle ortamlarda anarız. Rahmet-i Rahmana kavuşmuşlara yine Rabbimizden rahmet dileriz” dedi.


“Benim ‘annem’ diyen yavrularım yok”
Depremde eşini, 2 kızını ve torununu kaybeden Ayşe Düzkaya, “Eşimi, 2 kızımı ve torunumu kaybettim. Ben de enkazdaydım 10 saat sonra kurtardılar. Helikopterle GATA’ya götürdüler. Hiçbir yerim tutmuyordu. Bu günlerime hamd olsun. Bizler yaşadık, Rabbim kimseye yaşatmasın, çok acı. Allhah’tan geldiği için isyan etmiyorum. Birinin evladı gelip annesine sarıldığında, ‘anneciğim’ dediğinde benim içim yanıyor” dedi.


“İki yavrumu birden kaybettim”
Deprem gecesini kıyamet gününe benzeten ve 2 çocuğunu kaybeden Semra Yaman, “Biz o gece kıyamet kopuyor zannettik. Bir yavrumu emziriyordum, bir yavrum da babasıyla başka odaydı. İki yavrumu birden depremde kaybettim. Zaten kendimizde değildik, eşim depremden sonra 1 ay kadar Ankara’da hastanede yattı. Ömrüm bitti dedim, yaşamım bitti, son geldi. Yavrularıma 15 günde bir geliyorum ama Ağustos ayı geldiğinde içimizdeki yangın kat kat artıyor. Rabbim düşmanıma dahi böyle bir acı göstermesin” diye konuştu.