Aklınıza hemen;

- Sen de mi?

Sorusu takılmasın.

Çok şükür sağlığımız yerinde.

Hamdolsun “koronavirüse” falan da yakalanmış değilim.

Öyleyse neden yukarıdaki o başlığı attık?

Hemen ifade edelim…!

***

Geçen gün “sosyal medyada” dolaşırken bir arkadaşın paylaşımı dikkatimi çekti.

Bu arkadaşımız “PCR” testi yaptırmış.

Sonuç da “pozitif” çıkmış.

Amaç ne ise;

Bu arkadaş “PCR” testini “sosyal medya” hesabından paylaşmış.

Hem de “PCR” testindeki “pozitif” ifadesini de kırmızı kalemle daire içine almış…!

***

Doğrusu bu paylaşım çok garibime gitti.

Bir insan “PCR” testini ne diye “sosyal medya” hesabından paylaşır?

Hem de “pozitif” yazısını kırmızı kalemle daire içine alır?

Hastalığa yakalandıysan bunu;

- “Koronavirüs” testim “pozitif” çıktı.

- Dualarınızı bekliyorum.

Dersin olur biter.

Biz de sana geçmiş olsun deyip acil “şifalar” dileriz olur biter.

İnsanın gözüne sokarcasına “PCR” testini “sosyal medyada” paylaşmak ne alaka…?

***

Bu arkadaşların takipçileri de bir garip.

Çoğu adama “geçmiş olsun” deyip Allah’tan “şifa” temenni edeceklerine bu arkadaşın “PCR” testin paylaşımına “beğeni” yollamışlar.

Artık bu “beğenileri” nereye çekersen çek.

Hayret ki hayret…

***

Yok yok;

Bu “koronavirüs” milleti bir tuhaf yaptı.

Toptan kafayı yemek üzereyiz.

Yoksa “aşı mı” bizi böyle yaptı?

Yanılmıyorsam “PCR” testini “sosyal medyada” paylaşan arkadaş da “aşılı” galiba…!