Bugünlerde herkes bir endişeli, bir endişeli sormayın gitsin.

Önüne gelen bazı kişileri de yanına alıp “bildiri” yayınlıyor.

Genç subaylar endişeli.

Emekli amiraller endişeli.

Eski CHP’li milletvekilleri endişeli.

Şimdiki CHP’liler zaten endişeli.

Liste böyle uzayıp gidiyor…!

***

Bunların endişeleri nedir diye soracak olursanız;

Kanal İstanbul.

İHA’lar, SİHA’lar.

Ülkeye yapılan bütün yatırımlar.

Allah, Peygamber diyen “mütedeyyin” insanlar.

Tabii ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…!

***

Aslına bakarsanız benim de endişelerim var.

Ancak benim endişem yukarıda saydıklarımın hiç biri değil.

Benim endişem CHP’den.

Zira CHP’nin “darbelere” çanak tutan zihniyetinden kurtulduğuna inanmıyorum.

Maazallah bu ülkede CHP iktidar olursa, Türkiye’nin “Milli Şef” dönemindeki baskıcı “faşizan” yönetim anlayışının “hortlayacağından” endişeleniyorum.

İşte bu endişelerimi dile getirmek için ben de bir “bildiri” yayınlıyorum…!

***

Endişeliyim;

Zira CHP’nin “laiklik” adına daha önce yaptığı gibi “ezanı” tekrar “Türkçe” adı altında “abuk-sabuk” bir şekilde okutacağından “şüphe” ediyorum.

Ve camilerin de teker teker kapatılacağından korkuyorum.

Ayasofya’nın tekrar “müzeye” çevrileceğinden endişe ediyorum.

Ciddi manada korkuyorum zira;

CHP iktidara gelirse, “laiklik” adına “mütedeyyin” insanların teker teker camilerden toplanıp, sessiz sedasız ortadan kaldırılacağından endişe ediyorum.

“Laiklik” adına evde oturan annelerimizin, ninelerimizin, dedelerimizin eline “Kur’an” aldı diye, eskisi gibi “tahtırevan” ile toplatılacağından endişe ediyorum.

Eskiden olduğu gibi ekonominin çöküp kuyrukların geri geleceğinden endişeliyim.

En çok da CHP’nin başını çektiği “Millet İttifakı’nın” ülkeyi “parçalayacağından” korkuyorum…!

***

E oldu mu şimdi?

Sen “Cumhur İttifakı’ndan” endişe et, ben “Millet İttifakı’ndan” endişe duyayım.

Bir başkası da diğer partilerden korksun.

Böylesine korku ve endişe üzerine kurulmuş bir dünyada nasıl birlikte yaşayacağız?

Şu hale bakın!

Son zamanlarda bizi öyle bir hale getirdiler ki, gölgemizden bile endişe eder olduk.

Eşimizden, dostumuzdan, akrabamızdan hatta aynı binada oturduğumuz komşumuzdan bile korkar olduk…!

***

Üst komşun CHP’li;

- Bırak şu Komünisti.

Alt kattaki komşum MHP’li;

- Aman uzak dur o Faşist’ten.

Karşı dairede oturan AK Parti’li.

- Bir kaşık su verme o yobaza.

N’oluyoruz yahu…?

***

Bir dönem bu ülke insanını;

- Komünizm geliyor.

Diye korkuttular.

Ama ne “Komünizm” geldi ne de “Momünizim.”

Kendimi bildim bileli de;

- İrtica hortladı.

Diye bir laf duyarım ama bir türlü kendisine rastlamadım.

Üstelik bu ülke sürekli “sağ iktidarlar” tarafından yönetilmesine rağmen…!

***

Aslında kimsenin ne “Komünizm” ne de “İrtica” istediği yok.

Ama insanları korku ve endişeyle baskı altında tutup, “dayatmacı bir zihniyetle” ülkeyi yönetmek isteyenler var.

Bunlar da karşımıza “bildiri” yayınlayanlar olarak çıkıyor.

Bir de bu “bildiricilere” çanak tutanlar var ki;

Benim asıl endişem bunlardan…!