17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde resmi kayıtlara göre hayatını kaybeden 17 bin 480 kişi depremin 18’inci yılında Sakarya Demokrasi Meydanında dualarla anıldı. Sakarya İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (SİMDER) tarafından Demokrasi Meydanında düzenlenen anma etkinliğine katılım diğer senelere göre daha az oldu. Akşam saatleri itibariyle başlayan anma etkinliklerinde İl Afet ve Koordinasyon Merkezi (AFAD) ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı çalışmaları ve araçları tanıtıldı. Deprem fotoğraflarının yer yer aldığı slayt gösteriminin ardından Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapıldı.

“Onları hayır ile yad etmek”
Gerçekleşen anma etkinliklerinde konuşan SİMDER Başkanı Nafi Özdin, “Depremin acısını hafifletmek yada aynı acıyı tekrar yaşamamak birazda bizim elimizde. Malumunuz depremle alakalı en çok söylenen söz, deprem öldürmez binalar öldürür. 3 senedir bu anma programını tertiplemeye gayret ediyoruz. Bu programı aslında her ne kadar biz icra etsekte bize ait bir program değil yani şehrimize ve depremde yakınlarını kaybetmiş olan sizlere hemşerilerimize ait bir program. Dolayısıyla bu programın içeriği ve önümüzdeki yıllarda yapılması gerekenler noktasında fikirleriniz tavsiyeleriniz olursa bunlarada açığız. Bizim amacımız deprem vesilesiyle hayatlarını kaybetmiş olan sevdiklerimizin arkasından Kur’an-ı Kerim okuyup dualar etmek ve onları hayır ile yad etmek” dedi.

“Hayatını kaybedenlerin hepsi bizim canımız”

Depremde yakınlarını kaybeden Hilmi Maden isimli vatandaş ise, “Deprem anında hemen Erenler ilçesindeki eve gittik. Ablamın kızı 6 aylık hamileydi. Eşi ve kendisini 2-3 gün içerisinde enkaz altından zor çıkardık. Hayatını kaybedenlerin hepsi bizim canımız. Can sadece akraba değil, depremde ölenlerin hepsine üzüldük hepsi bizim canımız. Böyle bir gecede buraya gelip Kur'an-ı Kerim dinleyip, onlara dua etmek benim için büyük bir gururdur. Enkaz altındaki cenazelerin durumu çok vahimdi. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin. Bütün hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Allah bize daha güzel günler nasip eylesin” diye konuştu.

“Ben her gün ağlıyorum, her gün ölüyorum”
Anma etkinlik programına katılımın az olmasından dolayı tepkisini dile getiren Nurcahan Kurşun ise, “Ben her gün ağlıyorum, her gün ölüyorum. Onların kıyafetini saklıyorum, kokluyorum. Bu ne biçim Adapazarı insanı, halkı yakışıyor mu bize? Burada az insan görünce üzüldüm. Bu kadar çabuk mu unuttuk? İki tane evladımı verdim ben 18 yaşında oğlum, 16 yaşında kızım öldü benim depremde. Benim hayatım karardı. Engelli bir çocuğum var. Ben ona tutundum ve onla yaşıyorum. Ben unutmadım, siz nasıl unutuyorsunuz. Adapazarı halkına sesleniyorum. Lütfen herkes annesini, babasını, evladını unutmasın. Bu bizim için büyük bir felaketti ve unutulmasından ben utanç duydum” derken, Sinan Burnaz ise, “Ailemden 4 kişiyi kaybettim. Bunu yaşamayan hiç kimse anlayamaz. Bu meydanda valilik binası olduğu zaman çaresizlik içerisindeydik. O zamanki valimizi hiç unutamam, bisiklet ile yanına geldim ve paçasından tutarak sayın valim lütfen bize yardım edin, çok insan öldü. Sağolsun cezaevi ekibini bize gönderdi fakat hiçbirini kurtaramadık. Sakarya bu depremi çok çabuk unuttu, çok üzgünüm” şeklinde konuştu. Program yapılan dua ile sona erdi.