Eskiden Osmanlı zenginleri, borçlarını ödemekte zorlananlara farklı yöntemlerle yardımcı olurlarmış.

Durumu iyi olmayan fakirlerin borcunu ödemek için zenginler birbiriyle yarışırmış.

Bunun yaparken de kendi isimlerinin bilinmemesini, gizli kalmasını isterlermiş.

Eğer borcunu ödeyemeyen bulamazlarsa, mahalle bakkallarındaki borç defterinin borçları ödenirmiş.

Bu olay, “zimem defteri” diye şöhret bulmuş.

Anlayacağınız ecdadımız işte bu kadar hayırsevermiş…!

***

Maalesef Osmanlı’da zenginler tarafından bakkallardaki “veresiye defterinin” satın alınması ile ilgili bu gelenek günümüze ulaşamadan unutulup gitti.

Ancak son zamanlarda bazı hayırseverlerin mahalle bakkallarındaki “veresiye defterlerini” satın almaya başlamasıyla bu gelenek tekrar hatırlanmaya başladı.

Nitekim Osmanlı’daki “zimem defteri” uygulamasının bir benzeri günümüzde de giderek yaygınlaşır oldu.

Özellikle belediyeler ve hatta son zamanlarda valilikler de aynı uygulamayı planlı, programlı olarak sürdürmeye başladı.

İyi de oldu…!

***

Geçen gün “sosyal medyada” okudum.

Gaziantep Valiliği İlk etapta iki ilçede 22 mahallede belirledikleri 200 bakkaldan “240 veresiye defteri” satın almış.

Bu “240 veresiye defterine” de toplam “2 milyon” lira ödenmiş.

Sırada da daha “400 bakkaldan” alınacak “veresiye defteri” varmış.

Artık bu “veresiye defterlerinde” kaç fakir, fukaranın isminin yazılı olduğunu varın siz hesap edin…!

***

Merak edip Gaziantep Valiliği bu işi nasıl başarmış diye şöyle bir araştırdım.

Yapılan iş çok basit.

Şehirdeki hayırseverleri harekete geçirmek!

Bu organizasyona “gönüllü” olanlardan bağış toplamak!

Sonra da toplanan bağışları “vefa destek grubu” eliyle organize etmek!

İşte Gaziantep Valiliğinin yaptığı tam da bu.

Hayırsever vatandaşlardan toplanan bağışlarla bakkallardaki “zimem defterleri” yani veresiye defterlerini satın alınmak.

Hem de tamamen “şeffaf” bir şekilde…!

***

Nitekim Valilik, bakkallara ödeme yaparken her bağışçının birer temsilcisi de ekiplerin yanında görevlendirilmesini talep ediyor.

Sonra belirlenen bakkalların “veresiye defterleri” bir tutanak karşılığında herkesin gözü önünde teslim alınıyor.

Sonra da bakkalın camına;

- Bu bakkalda vatandaşlara ait olan tüm borçlar Gaziantep valiliği koordinasyonunda hayırseverlerimiz tarafından ödenmiştir.

Yazısı asılıyor.

Doğrusu Osmanlı’nın bu geleneğinin günümüzde geri gelmesi ve yaşatılması insana farklı duygular yaşatıyor.

İnşallah Sakarya’da da buna benzer uygulamalar görürüz…!