İstanbul Ortaköy’de yaşanan “terör” saldırısı sonucu bildiğimiz bir kavram yine pek fazla konuşulur oldu.
Birilerine göre İstanbul Ortaköy’de ki “terör” olayının altında “yaşam tarzına yönelik bir saldırı” var.
Bilinçli veya bilinçsiz olarak ortaya atılan bu kavram üzerinden de bazı şeyler kaşınmaya çalışılıyor…
Maalesef bu ayrımcılığı gündeme getirenlerin ekmeğine “yağ süren” de bazı “şuursuz” Müslümanlar oluyor.
Yıllardır her yeni yıl geldiğinde birileri çıkıp “yılbaşının alternatifi Mekke’nin Fethi kutlamaları” adı altında birtakım programlar yapılıyor.
 İşin ilginç tarafı ise bu organizasyonların içinde bilerek veya bilmeyerek AK Partili isimlerde oluyor…
Yahu böyle bir saçmalık var mı? “Mekke’nin Fethi” hiç “yılbaşına alternatif” olur mu? Ne ile neyi kıyasladığınızın farkında mısınız?
Bir de buna samimi Müslümanları da alet ediyorsunuz! Düzenlediğiniz sözüm ona “alternatif” programlarda inananları da günaha sokup “dinden” çıkartıyorsunuz!
Dahası “Mekke’nin Fethi mübarek olsun” diye de “sosyal medya” hesaplarınızdan kutlama “masajları” atıyorsunuz…!
İki kelam öğrendi diye kendini “din âlimi” zannedip sizi bizi beğenmeyen bu zevata soruyorum; Müslümanlar ne zamandan beri “güneş” veya “miladi takvim” kullanıyor?
Müslümanların kullandığı iki takvim vardır. Bunlar da “Hicri” diğeri ise “Kameri” takvimlerdir.
İslamiyet var olduğundan beride tüm inananlar bayramlar başta olmak üzere bütün önemli günlerini “Kameri” takvime göre ayarlar ve kutlar…
Bilmiyorsanız öğrenin; “Mekke’nin Fetih” günü “Hicri 20” ve “Kameri Ramazan’ın 8’ine” denk gelmektedir.
Bir kutlama yapacaksanız “Ramazan ayının 8’ine” kadar sabredin. O gün geldiğinde “Mekke’nin Fetih kutlamalarını” yapın bizde katılalım.
Aksi halde “Miladi 11 Ocak’a” denk gelen “Mekke’nin Fethi’ni” sırf “Yılbaşı’na alternatif” olsun diye “31 Aralık akşamı” kutlayıp “trajik komik” bir duruma düşmeyin…
Beğensek de beğenmesek de bırakalım isteyen istediği kutlamayı yapsın! Onlara alternatif çıkartacağız “bidat” icat etmeyin.
Siz böyle yaptıkça birileri de çıkıp bunu “yaşam tarzına yönelik bir saldırı” diye kullanıp işi bölücülüğe kadar götürür.
Netice itibariyle “Yılbaşı ve Mekke’nin Fethi” apayrı iki konudur. Bunu birbirlerine “alternatif” olarak göstermek “cahillik” ve “fitne” çıkartmaktan başka bir şey değildir…