Referandum tarihi yaklaştıkça bir “yetki” tartışmasıdır sürüp gidiyor. Bazılarına göre gelecek olan sistemde Cumhurbaşkanı’nın “yetkileri” fazla olacak.
Dolayısıyla bu “yetki” olur ya, yapılacak olan bir seçimde ehil olmayan insanların eline geçerse ne olacak?
Doğrusu bu ifade bile seçmene hakaret etmektir. Bu milletin aklı fikri yok da tutup bir “meczubu” başımıza Cumhurbaşkanı mı seçecek…?
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yılları bir kenara bırakırsak bu millet 1950’den bu yana demokratik anlamda yapılan seçimlerde oy kullandı.
Millet o tarihten bu yana yaptığı tercihlerde ülkenin başına hiçbir zaman “meczubun” birini seçmedi.
Tam tersi ülkeye hizmet edecek isimleri ülkenin başına getirdi ama bu isimler hiçbir zaman “muktedir” olamadı…
Hangi hükümeti ülkenin başına getirsek karşılarına hep bir vesayet çıktı. Bu vesayetçi zihniyet yüzünden ülkenin başına gelmedik kalmadı.
Darbeler, muhtıralar, post modern darbeler hep bu vesayetçi zihniyetin, yapının başı altından çıktı.
Gezi olayları ve “17-25 Aralık” darbe girişimi ile en son “15 Temmuz’da” yaşadıklarımız hep bu vesayetçi zihniyetin ürünü oldu…
Sen milletin oyu ile bir lider seçeceksin ve ona “yetki” verirken elin titreyecek. Öte yandan vesayetçi bürokrasi sonsuz yetkilere sahip olacak!
Üstelik bu vesayetçi bürokrasi ne seçilmişleri tanıyacak ne de iradesini sandığa yansıtan millete güvenecek!
Varsa yoksa “ülkenin sahibi bizleriz, biz ne dersek o olacak” diye tutturacak. Yok ya! Kimden aldınız bu kadar “yetkiyi…?”
Kimse kusura bakmasın! “Cumhurbaşkanlığı sistemi” ile birlikte artık bu “yetki” milletin eline geçiyor.
Millet de elindeki bu “yetkiyi” sandıkta kime verirse, Cumhurbaşkanı seçilen isim de millet adına o “yetkiyi” kullanır.
Hesabını da 5 yıl sonra yapılacak olana seçimlerde yine millete verir. Millet isterse aynı kişiyi tekrar Cumhurbaşkanı seçer. İstemezse hadi güle güle der…
Yok, bu kadar yetki fazla! Yok, bu yetki ehil olmayan birinin eline geçerse n’olacak? Bunlar kendi milletine ve insanına güvenmeyenlerin boş laflarıdır.
Seçimle iş başına gelen bir Cumhurbaşkanı ve yönetiminin milletten aldığı “yetkiyi” kullanmasından daha doğal bir şey yoktur!
Şayet “yetki vermeyeceksek ne diye seçim yapıyoruz?” Bu “yetkiyi” seçilmişler değil de hep ABD veya Avrupa güdümünde ki vesayetçi bürokrasi mi kullanacak…?