Nereden başlasam, ne yazsam, ne söylesem inanın bilemiyorum. İnanın şu an kelimeleri bile yan yana getirmekte zorlanıyorum.

Bugüne kadar birçok haber yaptık, yazı yazdık, çok olayla karşılaştık ama bu defaki gerçekten çok zor.

Zira bu kadar “canilik”, bu kadar “vicdansızlık”, bu kadar “alçaklığı” şimdiye kadar hiç görmedik desek yeridir…

Yahu derdiniz neydi be! Karnı burnunda artık doğum yapacak “9 aylık hamile” kadından ne istediniz be!

Böyle bir kadını evinden kaçırıp sonra da ormanlık bir alanda “tecavüz” edecek kadar nasıl “alçaldınız” be!

Bu da yetmiyormuş gibi “başını taşla” ezerek öldürecek kadar nasıl “alçak” oldunuz be! Sahi sizin derdiniz neydi be…!

O kadıncağızın karnındaki “bebeğe” de mi acımadınız be! Belki bugün dünyaya gözlerini açacak olan o “bebeği” hiç mi düşünmediniz be!

Bu kadar mı gözünüz döndü, bu kadar mı insanlığınızı yetirdiniz be! Nasıl bir yaratıksınız siz be!

İnsanlığınızı, “acıma” duygunuzu, “vicdanınızı” nerede bıraktınız be! Yazık “günah” be! Vallahi Billahi yazık “günah” be…!

Peki, o 10 aylık bebeğin suçu neydi be! Ne istediniz o yavrudan be! Hangi ellerinizle boğdunuz o 10 aylık bebeği be!

Kırılasıca o elleriniz nasıl boğdu 10 aylık bebeği be! Daha 10 aylık be! Ne suçu günahı vardı be!

Elleriniz kırılsın be! Üç günahsız insanın canına kıydınız be! Allah bunun hesabını hem bu dünyada hem de “ruz-i mahşerde” sorar be…!

Evet, bazılarının “çekip gitsinler” diye “Suriyeli düşmanlığı” yaptığı bir dönemde bu “vahşeti” yaşadık.

Birçok Suriyeli gibi bu aile de başlarına böyle bir kötülük gelmesin diye “zulümden” kaçıp Türkiye’ye sığınmışlardı.

Maalesef sürekli körüklenen “Suriyeli sığınmacı düşmanlığı” yüzünden böyle bir acıyla yüzleştik…

Hiç kimse kusura bakmasın! Bu olayın vebali hepimizedir! Özellikle de “Suriyeli sığınmacı düşmanlığı” yapanların üzerinedir!

Daha düne kadar “Suriyeli sığınmacı düşmanlığı” yapanlar bugün çıkıp “timsah gözyaşı” dökmeye kalkmasın! Oturun oturduğunuz yerde ve sesinizi çıkartmayın!

Zira acı o kadar büyük ki yaşanan bu “vahşet” karşısında duygularımı “yazmaya elim, söylemeye dilim varmıyor.” Allah kimseye böyle bir acı vermesin…