Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü (ASPİM) tarafından Orman Park'ta organize edilen programa Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve eşi Esma Balkanlıoğlu, Sakarya İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mutlu Işıksu ve ASPİM’e bağlı kuruluşların yetkilileri katıldı. Programda masaları gezerek Huzurevi sakinleri, rehabilitasyon merkezlerindeki engelliler ve devlet güvencesi altındaki çocuklarla sohbet eden Vali Balkanlıoğlu; "Mübarek Ramazan-ı Şerif'in bitmesine sayılı günler kaldı. İşte başlayan her şey gibi bu güzel ay da bitiyor. Küçüklerin hepsi büyüyor, büyükler yaşlanıyor, yaşlananlar da kaçınılmaz olan Rahmet-i Rahman'a kavuşuyor. Allah herkese sağlıklı ve sıhhatli ömürler ihsan etsin. Önümüzdeki günlerde idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı'nda bizim çok güzel dini ibadetlerimizden birisi olan; büyükler ziyaret edilecek, küçükler sevindirilecek. Orucun da başlı başına çok güzel hikmetleri var. Oruç ibadeti ile açlık ve susuzluğun ne anlama geldiği, mağdur insanları düşünmemiz gerektiği bize hatırlatılıyor. Dünyada birçok insan yemek bulamadığı için açlıktan ölüyor, bunun yanında yetersiz beslenmeden dolayı birçok hastalıkla pençeleşen insanlar da bulunuyor. Ayrıca günümüzde hala sağlıklı içme suyuna kavuşamayan ülkeler var. Bizler onca nimete sahip olduğumuz halde hiçbir şeyin kıymetini bilemiyoruz, yediğimiz ve içtiğimiz birçok şeyi de israf ediyoruz. İsraf ettiklerimizin, muhtaçların ihtiyacı olan gıdalar olduğunun da bilincinde değiliz. Ramazan işte bize aç kalmanın ne anlama geldiğini hatırlatıyor. En önemlisi bizler elimizdeki imkânlarla mağdurları, kimsesizleri sevindirmek zorundayız. Allahuteala, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de; fakirlere, mağdurlara, muhtaçlara yardım edin diye en az 200 ayette emir veriyor. Sadece fitre ve zekât anlamında değil, her konuda yardımcı olmamız isteniyor. Mesela Peygamber Efendimiz (SAV), gözleri görmeyen birisinin kolundan tutup 40 adım yürütene şefaat edecekmiş, ihtiyaç dediğimiz şey, sadece parasal anlamda geçerli değildir, mağdurlara, kimsesizlere yardım etmek, yaşlıları Huzurevinde ziyaret etmek, onların hayır duasını almak, gerektiğinde ona kitap okumak, hastaları ziyaret etmek, bir yetimi sevindirmek, öksüz bir çocuğa hediye alıp onu mutlu etmek, bunların hepsi büyük bir hayır ve ibadettir. Üstelik maddi yardım yapmak da gerekmiyor, onlara gülümsemek ile para vermiş kadar sevap kazanıyorsunuz. Peygamberimiz (SAV)’de yetim büyüdü, o nedenle yetimlere, öksüzlere, mağdurlara şefkat ve merhametle davranmak, onları sevmek, bizlere ahirette çok büyük bir mükafat kazandırıyor. Yani Müslüman deyince sadece namaz kılan insan değil, aynı zamanda çevresindeki insanları gözeten, himayeye muhtaç insanlara yardım eden, mağdurların elinden tutup faydalı işler yapan insan demektir. Peygamberimiz (SAV), 'Sizin en hayırlılarınız başkalarına faydalı olandır' demiştir. Sizler devlet himayesinde şefkat ve merhamet kanatları altında kalıyor ve okuyorsunuz. Yaşlılarımız da bu merkezlerde huzur içinde kalıyorlar. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Belki sizler içinde bulunduğumuz olayların farkında değilsiniz ama dünyanın birçok bölgesinde savaşlar var ve birçok çocuk yetim kalıyor, onlara kimse sahip çıkmıyor. Ortada kalıp organ mafyalarının elinde olmadık işkencelere maruz kalıyorlar, hatta öldürülüyorlar. Ben sizin kaldığınız kurumları yakinen biliyor ve takip ediyorum. Kışın sıcak, yazın soğuk klimalı evlerde üç öğün sıcak ve sağlıklı yemek çıkıyor. Hasta olanların ilaçları yanında, yaşlarımız, gençlerimiz ve çocuklarımızla ilgilenen şefkatli, merhametli insanların bulunduğu merkezlerdesiniz. Sevgili çocuklar ve gençler; elinizdeki imkânları çok iyi değerlendirmenizi tavsiye ediyorum. Yurtta yetişip tıp fakültesini bitirerek doktor olmuş, onun dışında hâkim, savcı, öğretmen ve kaymakam olanlar var. Sizden ricam; yeter ki okuyup derslerinize devam edin ve azla yetinmeyin. Devlet nasıl olsa bizi koruma altına aldı, bir yere yerleştirir diye düşünmeyin. Daha yüksek mertebeleri hedefleyeceğiniz imkânınız var, her şeyinizi devletimiz karşılıyor. Ailesinde şiddet gören, akli dengesi yerinde olmayan ebeveynlerince birtakım işkencelere maruz kalan, doğru dürüst yiyecek ve içecek bulamayan çocukları düşünün, onlar herşeye rağmen okuyup büyük mevkilere gelebiliyorlar" dedi.

Kendisinin de çocuk yaşta yetim kaldığını ve çok büyük sıkıntılar çekmesine rağmen annesinin beş kardeşi ile birlikte kendilerini okuttuğunu belirten Vali Balkanlıoğlu, programın sonunda yaşlılar ve çocuklarla bir süre sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.