Psikiyatr Dr. Sabri Yurdakul, dikkat eksikliğinin özellikle cep telefonu ve bilgisayarın aşırı kullanımından kaynaklı olduğunu belirtti.
Yurdakul, “Bilgisayarı yasakladığımız, televizyonu engellediğimiz durumlarda çocuklar ellerinde bulunan son teknoloji olan internet bağlantılı cep telefonlarıyla birbirlerine bağlanıyor, bütün gün bir arada oldukları yetmiyormuş gibi eve geldiklerinde arkadaşlarıyla yazışıyor ve ders çalışmak yerine telefonla zaman geçirebiliyor. Gece yarılarına kadar chat’leşerek zamanlarını öldürmekte ama bu zamanı derslerine vermemektedirler. Cep telefonu ve bilgisayarın kontrollü kullanılması, ders çalışırken veya uyku saatlerinde cep telefonunun ailelerde durması, ders çalışma saatlerini artıracak, bu da derslere olumlu yansıyacaktır” dedi.
Sonuç olarak karne notları kötü geldiğinde çocuğa kızmamak gerektiğini anlatan Yurdakul, “Bunun nedeni ve niçinlerini araştırın, öğretmenlerinden, rehber öğretmenlerinden yardım alın. Çözemediğiniz durumlarda bir psikiyatrist ve psikoloğa başvurun ve notlarının düşük olmasına neden olan etkenleri ortadan kaldırın. Başarının önündeki engel kaldırıldığında çocuklar başarılı olabilir. Yeter ki onlara bu fırsatı tanıyın” diye konuştu.
Psikiyatr Dr. Sabri Yurdakul, çocukların 5 yaşından 20 yaşına kadar çalışamamasının en büyük nedeninin dikkat eksikliği olduğunu belirterek, “Dersin başına oturamayan, oturduğu zaman çalışamayan, 10 dakika sonra sıkılan, çalışmasını sınavlara yansıtamayan, basit dikkat hataları yapan, çalıştığının karşılığını alamayan çocuklarda gözlemlediğimiz dikkat eksikliği, onların akademik hayatını olumsuz etkileyecek ve ders başarılarını düşürecektir. Dikkat eksikliği olan çocuklar çalışamadıkları gibi yazı yazmakta zorlanmakta, yazıları yavaş yazmakta, not tutamamakta ve bu nedenle ödev yapmak istememektedir. Dikkat eksikliğinin seviyesine göre ilaçlı ya da ilaçsız tedavisi bu durumu ortadan kaldıracak ve onların ders başarısını artıracaktır” dedi. Psikiyatr Dr. Sabri Yurdakul; ders başarısını olumsuz etkileyen bir diğer durumun, disleksi denilen okuma güçlüğü olduğunu, bu problemi yaşayan çocukların yazılanları okumak ve anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Okuduklarını anlamalarının güç olduğunu, ne kadar gayret etseler de okumakta zorlanmaları nedeniyle başarılı olamadıklarını kaydeden Yurdakul, kendilerine güvenlerinin azaldığını, sonuç olarak ders çalışmak istemediklerini dile getirdi.
Psikiyatr Dr. Yurdakul; ayrıca, sınavlarda okuma zorluğu nedeniyle hatalar ortaya çıktığını, ders başarılarının düştüğünü, ancak disleksi hastalığının tedavisi sonucu başarıların arttığını ve notların düzeldiğini belirtti.
