Av. Düzgün, 12 Haziran 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada uluslar arası sözleşmeler ve antlaşmalara dikkati çekerken, “Çocukların çocuk olma hakları var” dedi.

Çocuk işçiliği ile mücadelede hukuki desteğe hazır olduklarını ifade eden Av. Elif Erdem Düzgün, “Çocuk işçiliği terimi; '12 yaşın altında olup, herhangi bir sektörde çalışanlar', '12-14 yaş aralığında olup, fiziki olarak yapamayacağı işlerde çalışanlar' veya 'hangi yaşta olursa olsun sağlık açısından zararlı işlerde istihdam edilen veya zorla çalıştırılan (çalışmak zorunda bırakılan) çocukları' kapsamaktadır. Ülkemizde resmi olarak açıklanan 12 milyon çocuk işçi vardır. Çocuk işçiler en çok tarım, sanayi, ticaret ve hizmet alanlarınla çalıştırılmaktadır. Tarım işçisi olarak çalışan ailelerin büyük çoğunluğu mevsimlik işlerde çalıştığından dönemsel göçler yaşanmakta, çocukların eğitimleri kesintiye uğramaktadır. Sanayi alanında ise sağlıksız koşullarda, insan sağlığını tehdit eden birçok kimyasal maddeye maruz kalıp, sağlıkları etkilenen çocuk sayısı hiç de azımsanmayacak boyuttadır. Eğitim hakkı kısıtlanarak, ya da tamamen elinden alınarak çalıştırılan çocuklar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunudur” dedi.

ILO'nun 14 yaşından küçük çocukların çalıştırılmasını yasaklayan 5 Nolu anlaşmasını 174 üye ülkeden 141'inin onayladığını belirten Düzgün, “Gelişmiş ülkelerde çocuk işçiliğinin yaygınlığı azalsa da, gelinen süreçte sermayenin küreselleşmesi sonucu yatırımların yasal düzenlemelerdeki yetersizliğin ve ucuz işgücünün süregeldiği ülkelere kaydırılması sonucu bu ülkelerde çocuk emeğinin sömürüsünde ciddi bir patlama yaşanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 50. Maddesi de "Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhî yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.(...)" hükmünü taşımaktadır. Türkiye'de çocuk işçiliği, yoksulluk, diğer ekonomik ve sosyal koşullar, gelenekler ve yasal uygulamaların yetersizliği etrafında kökleşmiş sosyal bir sorundur. Meslek hastalıklarının ve iş kazalarının en yoğun biçimde yaşandığı tarım ve maden sektöründe, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinde, istismara ve sömürüye yatkın sokaklarda çalışan çocukların sayısındaki artış kaygı verici boyutlara ulaşmıştır” diye konuştu.