Bu ülkede yaşayan biri “şehitlerimiz” için nasıl “ölü” diye bir ifade kullanabilir? Veya teröristler için “eylemci” der?

Peki, bu ülkenin gazetesi “ajansı” hangi akla hizmet “şehitlerin” kanlar içinde ki fotoğraflarını sansürsüz yayınlar?

Tam tersi bir terörist öldürüldüğünde onların fotoğraflarını kullanmaktan kaçınıp olanları yok sayar…?

İnanın bütün bu olanları hayretle izliyorum. Ülke PKK terörü ile baş etmeye uğraşıyor, hepimiz top yekun devletin yanında olacağımıza tam tersi yapılıyor.

Ya bizde bir sorun var, ya da “şehide” ölü, teröriste “eylemci” deyip neredeyse PKK saflarına geçen insanlarda arıza var.

Ne oldu bize? Top yekun kafayı mı yedik? Bu kadar mı gözümüz kör oldu? Bu devlete olan kin nefret nedir…?

Şu hale bakın ya; “Doğan Haber Ajansı” 8 askerimizin şehit düştüğü Siirt’teki saldırının olay yeri fotoğraflarını sansürsüz geçiyor.

Kimsenin de sesi çıkmıyor. Ne meslek kuruluşları ne de basın mensupları ki bazıları hariç kimse bu durumu eleştirmiyor.

Nasıl bir zihniyet bu fotoğrafları sansürsüz verir anlamak mümkün değil? Sahi ne geçti elinize…?

Yahu biz normal bir kazadan kanlı bir fotoğraf geçsek anında soluğu mahkemelerde alıyoruz. Kimse bunları görmüyor mu?

Kaldı ki “Doğan Medyası” bunu ilk defa yapmıyor. Her fırsatta bu tür fotoğrafları geçmeyi marifet biliyor.

Anlaşılan yaptıkları da yanlarına kar kalıyor. Bu kadar rahat bu kadar umursamaz olduklarına göre, kafayı yiyen biziz…

Doğrusu kabahat onlarda değil. Halen daha “Doğan Medyası’na” kucak açıp onlara destek olanlarda!

Sen istediğin kadar devletinin, milletinin, bayrağının, ezanının yanında dur. Kimse yüzüne bile bakmaz.

Nerede devlete söven, millete küfreden, bayrağa “bez parçası” diyen, ezanın “susturulmasını” isteyenler varsa onlar hep kıymetli olur…

Merak ediyorum; “Doğan Haber Ajansı’nın” 8 askerimizin şehit olduğu Siirt saldırısındaki o fotoğrafları görünce hiç vicdanı sızlayan oldu mu?

Özellikle de bunu bazı AK Partili siyasetçi, milletvekili ve belediye başkanına soruyorum; gerçekten vicdanı sızlayan oldu mu? Öyleyse bir de şunu deneyin;

Kendinizi biran Siirt’te şehit edilen 8 askerin yakını yerine koyun. Sonrada “Doğan Haber Ajansı’nın” sansürsüz geçtiği fotoğrafları göz önüne getirin. Hala tık yok mu…?