“Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi g

“Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır. ” (Mevlana)

Ne güzel demiş Mevlana.

Ama günümüze baktığımız zaman, neredeyse kimsede ahde vefa diye bir şeyin kalmadığını görüyoruz.

Birlikte yola çıktıklarını, yolda bulduklarına hiç düşünmeden değişenlerin daha popüler olduğu günümüzde, bu hasletin adının bile bile yavaş yavaş unutulacağı, korkutan bir gerçek.

Vefanın yerini çıkarların aldığı, herkesin birbirinin ayağını kaydırmak için uğraştığı, arkasından kuyusunu kazdığı bu ortamda, sizlere vefanın önemini bir kez daha hatırlatalım istedik.

İşte Vuslat dergisinde yer alan o vefayı anlatan güzel yazı;

Allah (c.c.) kullarını yarattığında, onlardan kesin söz almıştı. Kullar, Allah'a verdikleri sözde: ''Sen, bizim Rabbimizsin'' dediler.

Yani insanlar, Allah'a hayatımız boyunca: ''Yalnız sana kulluk edeceğiz ve yalnız senden yardım dileyeceğiz'' sözünü verdiler. Böylece kullar, Allah ile ahidleştiler.

Böyle bir ahidleşmeyle, insanoğlunun dünya hayatı başlamıştır. Yani biz hayata, ''söz vererek'' başlıyoruz. Bunun içindir ki, İslâm Medeniyeti'nde söz vermek ve bu verdiği sözde durmak önemli bir yere sahiptir.

Toplumların İslâm'dan uzaklaşarak yozlaştığı bir dönemdeyiz. İnsanlar İslam'dan uzaklaşınca haliyle verdikleri sözden de uzaklaştılar. Bir nevi verdikleri sözleri unuttular…

Verilen sözler unutulunca, dostluklar da, kardeşlikler de bozuk para gibi harcanmaya doğru gitti. Artık neredeyse, ''o sözünün eridir'' sözü tarih oldu. Verdiği sözü yerine getirmeyenlerin çoğalması, İslâm Ümmeti için büyük bir tehlikedir.

Biz Müslümanlar olarak, bu tehlikenin farkında olmalıyız. Yaşadığımız çağda, sözünde duran adamların hasretini çekiyoruz. Günümüz dünyasında insanlar verdikleri verdiğimiz sözleri, çok çabuk unutabiliyorlar.

Ne oldu bu insanlara söz verdiklerinde verilen sözü hemen unutuveriyor, hatta unuttuklarını bile unutuyorlar.

Bugün verdiğimiz sözler, konusunda bir kez daha tefekkür etmeliyiz. Müslüman'ın sözü senettir hakikatini alıp yeniden gündeme getirmeli, bu konuda birbirimize hatırlatıcı ve nasihat edici olmalıyız.