Bu firmaların isimlerini açık açık yazıyor.
Yazıyor ki, herkes bunların kim olduğunu görsün, öğrensin ve ona göre tedbirini alsın istiyor.
Öte yandan, firmaların bu şekilde açıklanarak kamuoyuna duyurulması, kural tanımayan ve insan sağlığını hiçe sayanların teşhir edilmesi, oldukça güzel bir cezalandırma sistemi oluyor.
Gerçi bakanlık firmalara oldukça yüksek meblağlarda para cezası kesiyor ama teşhir edilmek para ödemekten daha büyük bir ceza bence.
Çünkü insanlar gerçekten de bu tür firmaları affetmiyor. Akıllarına öyle bir kazınıyor ki bir daha da unutmuyorlar.
Bununla da kalmıyor vatandaş, birbirine anlatıyor. Sakın şuradan alış veriş yapma, aman ha bu lokantada yemek yeme diye de tanıdıklarını uyarıyor.
Eh bu durum da tabi ki firmalar için oldukça büyük bir zarara neden oluyor. Kendilerini bir türlü aklayamıyorlar.
Firmanın adı lekeleniyor, itibarı sıfıra iniyor.
Bakanlığın bu firmalara verdiği para cezası yaklaşık 14 bin TL. Ama firmaların teşhir edildikten sonra ki kayıpları acaba kaç 14 bin TL?
Bakanlığın sürekli denetim yapmasını, kurallara uymayanları teşhir etmesini umursamayanlar, acaba bir gün kendilerinin de o listelerde yer alacağını hiç akıllarına getirmiyorlar mı?
Bizi nereden bulacaklar, kim tespit edecek diye düşünenler! Halkın sağlığını umursamayıp, kazanacakları 3-5 kuruşun hesabını yapanlar!
İşte bir gün böyle o teşhir listesinde yer alırsınız ve bu kocaman kara lekeyi nasıl temizleyeceğinizi düşünürsünüz.
Tabi bir de işin başka bir boyutu var. O da, üzerinize aldığınız binlerce kişinin vebali.
Siz kazanacağınız paranın hesabını yaparken ve bunu yaparken de hiç vicdanınız sızlamazken, bu kadar insanla yarın nasıl hesaplaşacaksınız?
Para uğruna kuldan utanmadınız, peki Allah’tan da mı hiç korkmadınız?
Ne demişler, ilahi adaletten kaçılmaz.
Şimdi düşünün bakalım, bu işin içinden nasıl çıkacaksınız?
