Nihayet beklenen gün geldi çattı.

Bugün vatandaşlık görevlerimizden biri olan oy kullanarak seçme hakkımızı yerine getirmek üzere sandık başına gidiyoruz.

Değişik ve oldukça da ilginç bir seçim dönemi geçirdik.

Sokaklar, önceki seçimlerde olduğu gibi gürültülü değildi belki ama aslında çok sesli bir seçim dönemi oldu.

Şimdi vakit oy kullanma, şehrimizi yönetmesini istediğimiz adayı destekleme vakti.

Biliyorum, birçok insan bu seçimde oy kullanıp kullanmama konusunda kararsız.

Bu durum her platformda dile getirildi, çekinceler, kırgınlıklar, kızgınlıklar anlatıldı.

Şehirdeki eksikliklerin bir türlü giderilememesine tepki gösteren vatandaşın, genelde de bir takım olumsuzluklar yüzünden kafası karıştı.

Sonuç olarak da önemli bir kesim, oy kullanmayarak tepkisini ortaya koyacağını dile getirdi.

Evet, oy kullanıp kullanmama konusunda kararsız olan seçmenin haklı olduğu birçok nokta var.

Ancak oy vermek nasıl bir hak ise seçmene sorumluluk yükleyen de bir durum.

Çünkü en önemli demokratik haklarımızdan biri olan seçme hakkı ile bizi yönetmelerini istediğimiz kişileri desteklememiz gerekiyor.

Oy vermemek demek, belki bir anlamda cezalandırmak anlamına gelse de sonuç olarak istemediğimiz bir başka adayı da desteklememiz anlamına geliyor.

İşte bu nedenle de sandık başına gidip mutlaka oyumuzu kullanmalıyız.

Demokrasi ile yönetilen toplumlarda halkın sözü geçerlidir ve oy kullanmak da demokrasinin bir gereğidir.

Hangi parti, hangi aday, hangi adayın seçim vaatleri size daha yakınsa, hangisinin bu şehre daha iyi hizmet vereceğine inanıyorsanız, hangi parti ve aday sizin dini, siyasi görüşlerinize ve hayat felsefenize daha yakınsa sandığa gidin ve ona oy verin.

Seçim sonuçları şimdiden ülkemize, şehrimize hayırlı olsun. Seçilecek hangi partinin adayı olursa olsun, şimdiden kendilerini tebrik edip, başarılar dileyelim.