Hadi buyurun.

Marketçiler de iyice şaşırdı.

Milletin cebinden 3-5 kuruş daha fazla nasıl fazla alırız diye akla hayale gelmeyecek işler yapıyorlar.

Raflardaki ürün fiyatı ve kasadaki fiyat farkı kurnazlığı ile ellerini milletin cebine attıkları yetmedi.

“Tağşiş” ürün satarak vurgun yapmaları az geldi.

Hatta çaktırmadan ürünlerin gramajlarını düşürüp vurgun yapmaları yetmedi.

Şimdi de 2019 yılında paralı olan ve marketlerde “25 kuruşa” satılan “alışveriş poşetlerine” zam istiyorlar…!

***

Yahu;

Daha düne kadar bu “alışveriş poşetlerini” bedava dağıtıyordunuz.

Market sahipleri olarak “alışveriş poşetleri” için her yıl belirli bir “bütçe” ayırıyordunuz.

Üstelik bu “bütçe de” öyle az buz değildi.

2019 yılında “çevre kirliliği” bahane edilerek “alışveriş poşetleri” paralı olunca birden “iştahınız” kabardı…!

***

Kaç kuruş bu “alışveriş poşetlerinin” maliyeti?

Zaten “3 kuruşluk” şeyi millete “25 kuruşa” gazlıyorsunuz.

Bildiğimiz kadarıyla da bu “25 kuruşun” içinden maliyet ve vergiler düşünce marketlere “7 kuruş” kalıyor.

Baktığımızda “7 kuruş” küçük bir para gibi görünebilir.

Ancak marketlerdeki yoğunluğu düşününce millete satılan “alışveriş poşetlerinden” elde edilen geliri siz düşünün.

Akarı yok kokarı yok.

Mis gibi havadan para…!

***

Diyeceksiniz ki;

- Vatandaş da markete fileyle gitsin.

- Poşet satın almasın.

Doğru da bu dediğiniz de her zaman olmuyor.

Acil bir ihtiyaç olduğunda market kasasında mecburen “öpülüyorsunuz.”

Bir poşet bile almak zorunda kalsanız o “25 kuruşu” ödemek ağrınıza gidiyor.

İnsan kendisini resmen “keriz” gibi hissediyor…!

***

Kimse kusura bakmasın.

Vatandaşa bu kadar da yüklenmek doğru değil.

Marketlerde poşet başına bugün “25 kuruş” yarın belki “50 kuruş” öde.

Başka bir arzunuz?

Bir de ağustos ayında ne deniyordu ona?

Onu da verelim, olsun bitsin…!