Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ya da herhangi bir AK Partili, FETÖ hakkında ağızlarını açsalar, muhalif koro hemen yaylım ateşine başlıyor: "FETÖ'yü siz büyüttünüz. FETÖ'yü devlet içinde makamlara siz getirdiniz. Suçlusunuz. Suçlusunuz. Suçlusunuz. Vesselam."
Görünürde çok da mantıklı geliyor hani. Acaba öyle midir?
Bir geriye dönüp, bakalım…
Türkiye, çok partili siyasi hayata geçtiği 1946'dan beri, dini cemaatler ve tarikatlar, hep sağ partileri desteklemiştir. Bu, bilinmeyen bir şey de değildir. Tek parti iktidarı döneminde, jakoben laiklik dayatmaları yüzünden, dindar insanlar çok baskı gördü. Zulme uğradı. Bunu inkâr, komedi olur. Bizzat ben yaşadım yani. Genellikle Halk Partisine muhalif olan en güçlü yapı desteklendi hep. Hatta bilinenin aksine, Milli Görüş partileri, dini cemaatlerden en az desteği almışlardır. Mesela FETÖ, Necmettin Erbakan'ın partilerini hiç desteklemedi. Bir kaç küçük istisna hariç. Nur cemaati hiçbir zaman İslamcı Milli Görüş Hareketini desteklemedi. Ondan sonra en kalabalık dini cemaat olan Süleymancılar, asla Milli Görüş Hareketine siyasi destek vermemiştir. Süleymancıların şu anda bile AK Parti'ye oyu yoktur. Verilen destek, münferittir. Dini cemaat ve tarikatlar, sağ partiler için birer STK konumundadır.
Nasıl ki...
Mimarlar odası. Eczacılar odası. Tabipler odası. küllüm CHP'yi destekler. Dini cemaat ve tarikatlar da aynıdır. Tek istisnası 1999 seçimlerinde FETÖ, Bülent Ecevit'i desteklemiştir. AK Parti'nin iktidara gelişi, yaklaşık 15 senedir. Daha öncesi yok. Hâlbuki FETÖ'nün 52 yıllık bir geçmişi var. Örgütlenmesi var. AK Parti iktidara gelmeden çok önceleri FETÖ, devletin her kademesine girmiş ve örgütlenmiş.
Poliste...
MİT'te, Askeriyede. Milli Eğitimde kadrolar oluşmuş.
Yani…
İş bitmiş...
FETÖ, devlette örgütlenmeye 1965'lerde başlamış. AK Parti'nin buralarda hiçbir dahli yok. Geçmişten, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal ve diğer devlet yetkilileri sorumludur. Onlarında kötü niyetli olduklarına asla inanmıyorum. Onlarda Fetö'yü diğer dini cemaatler gibi varsaymışlardır.2012'ye kadarda. Fetö'nün devlet aleyhine gözlenen bir tek eylemi yoktur.
Olsa…
Rahmetli Bülent Ecevit izin verir miydi? Yaptıkları hizmetleri öyle pazarladılar ki. Yaptıkları Türkçe olimpiyatlarında benim dahi gözlerim yaşarmıştır. Yabancı ülkelerde açtıkları yüzlerce okula akıl sır erdiremiyordum. "Benim için dahi Fetö "Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi" idi. Yalan mı söyliyeyim.1969-70-71 yıllarında bizzat kendisiyle tanışmışlığım var. 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan ve partisi iktidara geldi, gelmesine de. Devletin dehlizlerinde ne olduğunu hiç bilmez ve bilemez. O da benim gibi bir varoş çocuğudur. Devlet'in içinde de hiç kadrosu yoktur. Ak Parti, Fetö ile siyasi müttefikte değildir. Çünkü Fetö, siyasi bir organizasyon değildir. Bülent Ecevit'le 1999'da kurulan ilişkinin aynısı kurulmuştur. Benim açımdan da hiçbir mahsuru yoktur. Geçmişte. Hiçbir dini cemaat. Hiçbir merkez sağ partiye herhangi bir sıkıntı vermemiştir. Fetö'de vermemiştir. Münhasıran Fetö'nün devlet içinde bu kadar hainane örgütlendiğini hiç kimse bilmiyordu. Devlet kadrolarında Fetö'nün adamlarına iktidar görev vermiş midir? Elbette ki vermiştir. Muhafazakar bir parti için kriter nedir? Dinini, diyanetini bilen insandır. Alnı secdeye giden insandır. Başbakan ben olsam. Bir muhafazakar olarak, benim içinde geçerli kriterdir. Süleyman Demirel, her iktidara geldiğinde, Başbakanlık Müsteşarlığına rahmetli Turgut Özal'ı niçin getiriyordu?. Özal ve arkadaşları muhafazakar insanlardı. Alnı secdeye gidiyordu. Senin için bu bir kriter değildir. Amenna. Benim için kriterdir kardeşim. Sana ne? Ben, sana devlette makam, mevki verdi isem. Senin hain olman mı gerekir? Bugüne kadarda. Hiçbir dini cemaatten böyle bir ihanet görülmemiştir. Örneği de yoktur. Dini cemaatler, bazen destekledikleri partiye isim verirler. O isim bir dönem vekillik yapar. Görevi bitince de. Sessiz, sedasız cemaatine döner. Cemaate bu kadar güvenmede Ak Parti hatalı mıdır? Elbette ki, o daha dikkatli olmalı mıydı? Olmalıydı. E mübarekler. Hırsızın hiç mi suçu yok? Bütün kusur Ak Parti'nin mi?
Hem hatırlayın 2000'li yılları. Ak Parti iktidarına karşı hazımsızlıkları. Hatırlayın Cumhuriyet yürüyüşlerini. Hatırlayın Ak Parti'ye kapatma davası kumpaslarını. Hatırlayın. Havaalanında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün hanımının eline sıkmamak için generalin çevirdiği fırdöndüyü. Bunları yok sayarak. Bütün günahları Ak Parti'ye ciro etmenin insafla. Vicdanla bağdaşır tarafı var mı? 90 yıldır milletin ensesinde boza pişirdiniz. Bu yaptıklarınız yüzünden, toprak bile sizi kabul etmez be! Bir habis ur gibi milletin gövdesinde duruyorsunuz. Kim ne yanlış yapıyor ya da yapacak ise. Sizden korkusuna yapıyordur. Referandum kampanyasında 6 oku piyasaya sürmeyecekmişsiniz. Akıllıca bir iş. Yurdum insanı. 6 oku görende. O okun sivri ucu “böğrüme yine saplanacak” diye korku ve ürküntü içinde.90 yıldır...
O 6 oku milletin böğrüne böğrüne sürdünüz. Bu korku gitmedikçe.
Vallahi size iktidar yüzü yok... (İzzet Dönmez)
Sağlıcakla kalın…