Aslen Türk kökenli olan İbrahim Mike Baycora ABD’nin Paterson şehrine “emniyet müdürü” oldu.

Tabi Eskişehir’de doğan, ancak küçük yaşta ABD’ye yerleşen İbrahim Baycora’nın büyüyüp eğitimini tamamladığı şehre “emniyet müdürü” olması bizi de heyecanlandırdı.

İbrahim Baycora önce Paterson Belediyesi’nde düzenlenen törende “Kur’an- Kerim’e” el basarak yemin etti.

Daha sonra da Türkçe dua okuyup görevine başladı.

Böylece İbrahim Mike Baycora ABD tarihinin ilk Türk ve Müslüman emniyet müdürü oldu…!

***

Böyle şeyler bizim ülkemizde neden olmaz?

Neden bir vali, emniyet müdürü göreve atandığında böyle bir tören düzenlenmez?

“Kur’an-ı Kerim’e” el basarak yemin etmez?

Daha sonra da okunan “Kur’an-ı Kerim” ve dualar eşliğinde valiler ve emniyet müdürleri görevine başlamaz?

Sahi neden…?

***

Bırakın valiyi, emniyet müdürünü.

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere milletvekilleri için neden TBMM’de böyle bir tören düzenlenmez?

Cumhurbaşkanı seçilen isim kendi inancı doğrultusunda “kutsal” kitabına el basarak yemin etmez?

Aynı şekilde milletvekilleri!

Hangi inanca mensupsa ona uygun yemin töreni düzenlenmez?

- Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim!

Yemin mi bu şimdi…?

***

Ah şu birilerinin “laiklik” anlayışı!

Onlara sorarsanız;

Ne cumhurbaşkanı.

Ne milletvekilleri ve bakanlar “Allah” bile diyemez, dememeli.

Neden?

“Laiklik” elden gider de ondan.

İyi de arkadaş sen devlete yemin ettirmiyorsun ki.

Bu devlete, vatandaşlar tarafından seçilmiş kişilere yemin ettiriyorsun.

Seçilen bu isimlere inancına uygun yemin ettirmek doğru olanı değil mi…?

***

N’oldu?

Amerika’da Türk ve Müslüman olan İbrahim Mike Baycora emniyet müdürlüğü görevine başlamadan “Kur’an-ı Kerim’e” el basıp yemin etti.

Okunan dualarla da görevine başladı.

Amerika’nın devlet yapısı mı çöktü?

Hayır.

Amerika’nın dini mi değişti?

Sahi n’oldu?

Fıstık gibi oldu…!

***

Yazık!

Nüfusun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz.

Ancak;

Aslen Türk ve Müslüman olan ABD vatandaşının “Kur’an-ı Kerim’e” el basıp göreve başlaması ile mutlu oluyoruz.

Aynı mutluluğu kendi ülkemizde de yaşamak istediğimizi ifade ettiğimizde ise başımıza gelmedik kalmıyor.

Galiba;

- Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim!

Diye yemin etmek işimize geliyor…!