Geçtiğimiz hafta Türk-İş Genel başkanı Ergün Atalay, Sakarya Demiryol-İş Şubesinde bir basın toplantısı düzenledi…
Bu toplantıda kendisini acımasızca eleştirenlere cevap verdi…
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay dedi ki; “Ülkeyi satanlar, işçiyi satanlar, insanlara hakaret edenler, iftira atanlar esas alçak onlardır. Bugüne kadar ne ülkemi sattım, ne mazlumu sattım, ne işçiyi sattım. Allah şahidimdir. Bizim üzerimizden hiç kimse siyaset yapmasın”...
Türk-İş Başkanı Atalay profesyonel sendikacıdır…
Bu ülkede bir sürü hükümetlerle işçi temsilcisi olarak onlarca kez pazarlığa oturmuştur…
Emin olun işçi aleyhine olacak hiçbir maddeye imza atmamıştır…
Zam az ya da çok olabilir…
Ülkenin ekonomik şartları sadece hükümeti değil, çalışanı da ilgilendirir…
Lakin buna rağmen, yaptığı birçok sözleşmelerde işçinin hakkını korumuştur…
Kaldı ki…
Sayın Atalay’ı işçiyi satmakla suçlayanlar…
Hatta hükümete ayar vermekle eleştirenler önce aynaya bakmalılar…
Bırakın işçiyi satmayı, binlerce işçiyi 31 Mart’ta kazandıkları belediyelerden atanlar emekçinin hakkı korunmuyor diye yaygara koparmaya hakkı yoktur…
Fakat, bunlar kendi gözündeki merteği göremezler…
İşleri güçleri fitne üretmek…
Güya işçinin yanında olduklarını söylerler ama işçiden nefret ederler aslında…
Geçmişte onların yerel ve iktidarları dönemlerini de biliyoruz, işçilerin maaşlarını bile veremiyorlardı…
Şimdi kalkmışlar Tük-İş Başkanı Atalay’a iftira atıyorlar…
Gerçek sebep nedir biliyor musunuz?
Sayın Atalay’ın dünya görüşü ile onların dünya görüşlerindeki doku uyuşmazlığıdır…
Sayın başkanın dediği gibi…
Ülkeyi satanlar…
İşçiyi satanlar…
İnsanlara hakaret edenler…
İftira atanlar esasen onlardır…
Hiçbir zaman bu ülkenin bütünlüğünü sağlayacak söylemlerde bulunmadılar…
İşleri güçleri çamur atmaktır…
Yok ki, adamların tıynetinde doğruluk…
Onlar ancak bölüp ve parçalamaktan anlarlar…
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ülkesini ve milletini seven bir sendikacıdır…
Eyyamcılığı sevmeyen bir adama insafsızca saldırmayın…
Zira alçalıyorsunuz…
Komik duruma düşüyorsunuz…
Sağlıcakla kalın…
