Geyve ilçesinde çimento fabrikası kurulmak isteniyor…
ÇED raporuna önümüzdeki günlerde fabrikanın kurulması düşünülen yerde analizi yapılarak olumlu ya da olumsuz bir onay verilecek…
Geyve halkı (daha doğrusu Geyve halkını temsilen tüm sivil toplum kuruluşları), bir araya gelerek olumlu raporda verilse fabrikanın ilçelerinde kurulmasından yana olmadıklarına dahil kampanya başlattılar…
Toplantıya katılanlar ortak bir metine hilafsız imza attılar…
Açıkçası ilçenin tüm söz sahipleri, iktidarı ve muhalifi de dahil hep birlikte bu fabrikaya karşı olduklarını sözlü ve yazılı beyan ettiler…
Gerekçeleri de belli…
Şöyle ki: “Geyve ilçesinde çimento fabrikası istemiyoruz. Geyve İlçesi mikro klima özelliği olan dünyanın sayılı yerleşkelerinden birisidir.
Toprak ve ürün zenginliği bu özelliğinden geliyor.
Geyve bir çanak içinde!
Her ne kadar bir esinti olsa da tam hava akımı sağlanamamakta! Bu tür fabrikalar, yerleşkeler dışında, tarım arazileri bölgelerinden uzakta olmalıdır.
Toprak ve tarım geri dönüşümü olmayan zenginliktir.
Geyve bir tarım bölgesidir ve öyle kalmalıdır.
Sorun bu şehri üst düzeylere nasıl taşımalıyız olmalıdır.
Bereketli topraklar üzerinde kurulu Geyve İlçesi yaşayanları olan bizler, şirin ilçemize zarar vereceğine yürekten inandığımız taş ocağı ve çimento fabrikası kurulmasını istemiyoruz.”
Çimento inşaat yapımında olmazsa olmaz bir enstrüman…
Lakin çimento fabrikalarının kurulacakları yerler yerleşim alanlarının çok ama çok uzağında olmalıdır…
Eğer bir topluluk tümden yararlı bir şeyde olsa istemiyorsa ona saygı gösterilmesi gerekir…
Kaldı ki, çimento fabrikalarının bazı olumsuz hava kirliliği yaptığı ortada…
Çimento fabrikaları yönetmelik kapsamında ve kirletici vasfı yüksek-izne bağlı tesisler olup, "A" grubunda yer almaktadır…
Çimento tozuna maruziyetin sürekliliği halinde rinit, kronik bronşit, akciğer grafitindedansite değişiklikleri, akciğer fonksiyonlarında azalma gibi sorunlar gözlenmektedir...
Partiküller kirlilik, mikroskobik düzeyde katı veya sıvı damlacıklardan oluşur ve akciğerlerimizin alveollerine kadar ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına neden olurlar. Birçok çalışma partikül kirliliğinin değişik sağlık sorunlarına neden olduğunu göstermiştir. Bunlar: solunum yollarında irritasyon, öksürük, solunum zorluğu, akciğerin solunum kapasitesinde olumsuz değişiklikler, astım krizleri, kronik bronşit oluşumu, kalbin düzensiz çalışması, ölümcül olmayan kalp krizleri, kalp ve akciğer sağlığı sorunu bulunanlarda erken dönem ölümleridir...
Çimento endüstrisi oluşturduğu partikül ve gaz kirliliği yanında kullanılan hammaddelere ve özellikle alternatif yakıt olarak kullandığı maddelere bağlı olarak başta arsenik, kadmiyum, nikel, krom, bakır, cıva, kurşun, mangan, selenyum, vanadyum, çinko gibi birçok metalin çevreye yayılarak çevre kirliliği (hava, su ve toprak kirliliği) oluşmasına yol açar. Bu metallerin doğrudan solunum yoluyla ve dolaylı olarak beslenme zinciri aracılığıyla insan ve diğer canlılar tarafından alınmasıyla her birinde özel olumsuz sağlık sorunları ortaya çıkar.
Yine çimento endüstrisi çevreye verdiği partikül, gaz ve metal emisyonlarıyla bitkiler üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak zararlı etkilere neden olur. Kısa erimde bitkilerin yapraklarının ölümüne (özellikle toz emisyonu), uzun erimde ise toprağın yapısında oluşturduğu olumsuz değişikliklerle (toprağın doğal yapısını bozarak) bitki hastalıklarına verimin azalmasına ve tarımsal üretimin yok olmasına neden olur...
Geyveliler kendi sağlıklarının yanı sıra toprak verimliliklerini düşünmelerinde haklıdırlar…
Birileri para kazanacak diye ekolojiyi ve insan sağlığını bozacak sanayiye izin verilmemelidir…
Geyvelilerin bu olumsuz talebine ilgili kurumlar kayıtsız kalmamalıdır…
Sağlıcakla kalın…