Uyuşturucu kullanımı giderek artıyor. Kullananların sayısı artarken, maalesef yaş ortalaması da giderek düşüyor.Hemen hemen her gün yerel ve ulusal haberlerde bonzai kullananların düştüğü üzücü durumla ilgili haberler izliyoruz.Önceleri de rahatsızdık bu
Uyuşturucu kullanımı giderek artıyor. Kullananların sayısı artarken, maalesef yaş ortalaması da giderek düşüyor.
Hemen hemen her gün yerel ve ulusal haberlerde bonzai kullananların düştüğü üzücü durumla ilgili haberler izliyoruz.
Önceleri de rahatsızdık bu durumdan. Ama bonzai denen şu illetin, özellikle de son birkaç yıldır kullanımı korkutucu seviyeye ulaştı.
Üstelik çocuk denecek yaşta bağımlıları var.
Güvenlik güçleri uyuşturucuyla mücadeleye hiç ara vermedi belki ama bonzai çıktı çıkalı da fazla mesai yapmaya başladı.
Güvenlik güçleriyle uyuşturucu satıcıları arasında tam bir savaş yaşanıyor resmen. Polis ve jandarma göz açtırmıyor ama gözü dönmüş satıcılar ne yapıp edip, bu illeti gençlere, hatta artık çocuklara satmayı başarıyorlar.
Özellikle son bir-iki senedir, bonzai kullanımından ölen gençlerin sayısı hiç de küçümsenecek gibi değil.
Daha ucuz olduğu için esrar ve haptan daha çok talep gören bonzainin, kullanan kişiyi ne hale getirdiğini de televizyonlarda hep birlikte dehşet içinde izliyoruz.
Sakarya’da da artık neredeyse hemen hemen her gün bonzaiden komaya giren bir gencin haberiyle karşılaşıyoruz. Üstelik hepsi de daha çocuk denecek yaşta.
İnsanın içi acıyor resmen.
Bu çocukları kim alıştırıyor bu illete, nasıl ulaşıyorlar, nasıl ikna ediyorlar? Güvenlik güçlerinin işi bu kadar sıkı tutmasına rağmen yine de gözü dönmüş bazı kişiler, gencecik insanları hiç düşünmeden, acımadan zehirlemeye nasıl cesaret ediyor?
Bonzai kullanımı o kadar hızlı bir şekilde yayılıyor ki, çok geç kalınmadan harekete geçmek, ne gerekiyorsa yapmak lazım.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ınbu konuda yaptığı açıklama, tehlikenin aslında ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor. “Bir neslin Allah muhafaza gidişi söz konusu, yok oluşu söz konusu. Bu durumla mücadele milli, manevimeselemiz olmalı. Bu mücadelemden asla taviz vermeyeceğim” diyor Başbakan. Katılmamak mümkün mü?
Bir de Başbakanın şu sözüne sonuna kadar destek veriyorum, “Artık bu konuda satanı da içeni de çocukmuş, şuymuş buymuş yok, hepsi bedelini ağır ödeyecek. Aksi takdirde bu işin caydırıcı olması mümkün değil.”
Evet, kullanan da satan da en ağır cezaya çaptırılırsa ancak bu illetten kurtulabiliriz ve gençlerimizi kurtarabiliriz.
Bu konuda ki mücadeleye toplum tüm kesimlerinin de mutlaka destek vermesi gerekiyor. Özellikle de anne ve babalara çok büyük görevler düşüyor.
Lütfen çocuklarınızı başıboş bırakmayın, arkadaş çevresini kontrol edin. Çocuklarınızın eğitimine önem verin. Hepsinden önemlisi de maneviyata biraz daha özen göstermek galiba.
