Gerçi meteoroloji uyarmıştı ama son yüzyılın en büyük yağmurunun düştüğü İstanbul resmen “sel sularına” teslim oldu.

Televizyon kanallarından izlediğimiz görüntülere bakınca insanın “dehşete” düşmemesi mümkün değil.

Her yer “yağmur suları” altında kalmış. Bazı yerlerde “yağmur sularının” yüksekliği insan boyunu bile aşmış…

Tabi yer 10 milyon nüfuslu İstanbul olunca ortaya çıkan manzara da ister istemez çok tartışılır oluyor.

Hele her konuya “muhalefet” olan bazı sosyal medya kullanıcıları da yaşanan görüntüleri kendince fırsata çeviriyor.

Öyle ki sanki biri “sel sularına” kalıp hayatını kaybetsin diye hazır kıta bekliyor. Bir kişi ölsün de daha fazla eleştirelim diye fırsat kolluyor…

Maalesef bu insanlar için söyleyecek bir şey yok! Bunlar hep böyle! Dolayısıyla bunlar “memleket yansa” sigaralarını yakmak için ateşin her yanı sarmasını bekler.

O yüzden üzerlerinde çok fazla durmamak lazım. Zaten milletin de bunlara itibar ettiği falan yok.

Bir iş yaptıklarını zannedip “kendileri çalıp, kendileri dinliyor.” Böylece kendilerini “tatmin” etmiş oluyorlar…

Neyse biz gelelim Sakarya’ya! Meteoroloji Sakarya’nın da içinde bulunduğu “Batı Karadeniz” bölgesi için “uyarı üzerine uyarı” yapıyor.

Henüz bu anlamda şiddetli bir yağış görmedik ancak bu tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor. Her an bir sağanak yağış başlayabilir.

Dolayısıyla bu konuda başta SASKİ olmak üzere bütün belediyeler hazırlıklı olup gerekli tedbirleri almak durumunda…

Gerçi Sakarya Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi “AKOM” konu ile ilgili bir toplantı yaptı.

Bu toplantı sonrası yapılan açıklamada “sel sularına” karşılık gerekli tedbirlerin alındığı ve ekiplerin hazır bekletildiği ifade edildi.

Ancak İstanbul’da ki manzaraya bakacak olursak yağan yağmur “afet” ölçeğinde olduğundan alınan tedbirlerin daha da arttırılması gerektiği de ortadadır…

Elbette metre kareye ortalama “100 kilo” yağmurun düştüğü bir ortamda ne kadar tedbir alırsanız alın nafile. “Sel suları” ortalığı yıkar geçer.

En azından her yağmur sonrası “yağmur suları” altında kalan kot farkı düşük bölgelerde “acil kurtarma ekipleri” hazır bekletilmeli.

İnşallah İstanbul’da ki gibi sağanak yağış olmaz ve kimsenin burnu kanamaz. Zira yağmur yağıyor, millet canıyla uğraşıyor, “sosyal medya kullanıcıları camdan bakıyor…!”