Dün bu köşede;

- Benim de endişelerim var, bu bildiri de benden.

Başlıklı bir yazım oldu.

Bu yazıma o kadar ağır hakaret ve küfür içerikli yorumlar geldi ki inanılır gibi değil.

Tabi hiç birini yayınlamadık.

İnanın adam gibi mertçe, kendi isimleriyle bu hakaret ve küfürleri yapsalardı hepsini yayına verecektik.

Ancak bu hakaret ve küfürlerin sahiplerinden hiç biri bu cesareti gösteremedi.

Bunun üzerine biz de bu küfür ve hakaret içiren sözüm ona “yorumları” görmezden geldik…!

***

Bunların hepsi aynı!

Fikirleri yok ki, seni, bizi “mağlup” etsinler.

Güçleri sadece küfür ve hakarete yetiyor.

Tehdit etmeye yetiyor.

Maalesef bunların “bilinçaltı” bitmek bilmeyen “kin” ve “nefretle” dolu!

Kendi düşünceleri dışında hiçbir “fikre” tahammülleri yok.

Onlar gibi düşünmüyorsan insan bile değilsin.

Dolayısıyla küfrü, hakareti ve hatta “tehdidi” hak ediyorsun…!

***

Maazallah yarın öbür gün bunlar devleti yönetmeye kalktıklarında neler yapacaklarını aklıma bile getirmek istemiyorum.

İnsanların başına neler gelir hayal bile edemiyorum.

Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki “İstiklal Mahkemeleri” bile bunların “adalet” anlayışı yanında “solda sıfır” kalır.

Zira “kin” ve “nefret” bunların gözlerini “kör” etmiş.

Bu “körlükle” bunlardan her şey beklenir…!

***

Kim ne derse desin.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisinden sonra gelecek “halefini” şimdiden hazırlamalı.

Hatta bu öyle biri olmalı ki;

En az kendisi kadar “güçlü” ve “dirayetli” biri olmalı.

Aksi halde bu ülkenin sonu hiç iyi olmaz.

Allah korusun, Irak ve Suriye’den beter oluruz da bu günleri “mumla” ararız.

İşte o zaman iş işten çoktan geçmiş olur…!