Özelleştirme sürecinin başından bu yana verdiği destek ile Tanka Palet çalışanlarının yanında yer alan Zafer Kazan'ı yaklaşık 100 kişilik bir heyet Serdivan’da ziyaret etti.

“Tank Paleti değil uçağı verin”

“Tank palet vatandır.  50 Milyon dolar için Tank paleti değil Katar’dan alınan 400 milyon dolarlık uçağı satın” diyen tank palet çalışanlarına sahip çıkan Kazan, “Özelleştirmedik diyorlar, ben bir hukukçuyum. Bir sözleşmeyi okuduğum zaman ne olduğunu bilirim. Telekom'a bakın Tank Palet'i görün. Yüzde 50’si Katar’a ait olacak. 50 milyon dolar için mi verdiniz Tank Paleti? Devlet 50 milyon dolara mı muhtaç? Uçak kaç para? 400 milyon dolar! Ee uçağı satın o zaman, uçak dururken Tank Palet gibi bir fabrika verilir mi?" dedi.

"Biz neyi konuşuyoruz? Eğer dur demezsek daha neleri satacaklar” diyen Kazan, “Varlık fonundaki fabrikalara bakın hepsi sırada. TÜVASAŞ mesela gözümüzün içine bakıyor. Gün, geçmişte hangi siyasi partiyi desteklemiş olursa olsun haklarımıza sahip çıkma, vatanımıza, fabrikalarımıza sahip çıkma günüdür. Başaracağız, inanın her mücadelenin bir sonucu vardır.  Biz kararlarımızı partizanlık yapmadan, hakkımıza, hukukumuza ve geleceğimize sahip çıkarak verirsek kimse karşımızda duramaz. Buradan geri adım olur mu demeyin. Olur bal gibi olur. Hem de öyle bir olur ki üstelik özür dilerler özür. Bir gecede nasıl imza attılarsa yine bir gecede geri dönecekler. Ders alacaklar emin olun ama siz ders verirseniz. Öyle ki bir bakan çıkıp ne olur bu seçim ders vermeyin diye çıkıp yalvarıyor. Yani diyor ki evet biz yanlış yaptık bir dersi hak ettik diyor aslında.

31 Mart seçim sonuçlarına bakacaklar ve sonra dönüp sizlerden özür dileyecekler. Tank Paletin vatan olduğunu anlamadık özür diliyoruz diyecekler. 31 Mart’ta 400 milyon dolarlık Katar’dan alınan o uçağı sattıracağız, Tank Paleti değil” dedi.

“Emeklilikte haksızlığa ve hukuksuzluğa takılanlar”

EYT ile ilgili gelen soruları da yanıtlayan Kazan, “Bugün söylemiyorum sadece. İlk günden beri Baro Başkanı iken de söyledim. Bu yaşa takılma değil, haksızlığa hukuksuzluğa takılmadır. Devletin verdiği sözden caymasıdır dedim. Bana dediler ki siyaset yapma. Hakka sahip çıkmak, bu adaletsizliktir demek, bir hukukçunun, baro başkanının en doğal göreviydi oysa ki. Sapanca gölüne beton yığdılar karşı çıktım,  ‘cübbeni çıkar da gel’ dediler, köylülerimizin topraklarına derelerine sahip çıktım 'cübbeni çıkar da gel' dediler. Evinden yurdundan çıkarılan insanlara sahip çıktım ve bu yapılanlar vicdanlara sığmaz dedim 'cübbeni çıkar da gel' dediler. Benim üzerimdeki cübbe, hakkı hukuku koruyan onurlu bir cübbedir, bu cübbe insanlık cübbesidir dedim, bu cübbe adalet cübbesidir, asıl siz üzerinize adalet ve vicdan cübbesi giyin de öyle gelin dedim. İşte bugün yine aranızdayım. Şimdi sizler benim o vicdan ve adalet cübbem üzerine bir de Serdivan Belediye Başkanlığı cübbesini giydireceksiniz ve ben de cümle aleme adaletli bir yönetim nasıl olurmuş göstereceğim. Gelin adalet diye çıktığım, 4 aydır kapı kapı dolaştığım şu dönemde adalet diye haykıran sesime ses verin. Partili partisiz, vatanına milletine sahip çıkan, adalet diyen herkesin ortak adayıyım” şeklinde konuştu.

“Bir toplantı da 32 Evlerde”

Tank palet işçileri ile toplantısının ardından 32 Evler Mahallesinde, mahalle sakinlerinin coşkulu karşılaması ile bir toplantıya daha katılan Avukat Zafer Kazan, Adaletli bir belediye yönetimi ve Serdivan için yapmak istediklerini anlatmaya devam etti.