Özkoç, 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin ardından TBMM'ye gelerek kaydını yaptırdı, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Soylu’nun bu sözleri çok tehlikeli”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, CHP il başkanlarının şehit cenazelerine alınmaması yönünde valilere verdiği talimatın sorulması üzerine Özkoç, şu değerlendirmeyi yaptı, “Soylu’nun bundan önce yaptığı açıklamaların da hiçbirini tasvip etmedik. Çünkü bu tamamen ayrıştırıcı, kendi liderine oynayan, kendi bulunduğu makam ve pozisyonu korumakla ilgili bir görüş beyanıydı. Şimdiki ise çok tehlikeli bir şey. Türkiye'nin İçişleri Bakanlığını daha devretmemiş bir kişinin Türkiye'yi tamamen kamplaştıracak, hatta birbirine düşürecek, bir iç savaşı dahil körükleyecek anlamda, CHP'lileri şehitlerin cenazesine almayın sözü çok kaygı verici. Hatta bu, onun da ötesinde Türkiye'deki bundan sonraki siyasi gelişmenin tablosunu gösteren bir sözdür. 'Biz bu siyasi yarışın sonucunu hazmedemedik, Meclisteki çoğunluğumuzu, milletvekili üstünlüğümüzü kaybettik, bir siyasi partinin görüşüyle, desteğiyle ayakta durabileceğiz, buna tahammül edemiyoruz. Bunun sebebi, bizi bu yarışta, bu noktaya getiren CHP'dir. İYİ Parti'yi biz yarışa sokmayacaktık, karşımızda ittifak kurdurmayacaktık. Ama CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti bir ittifak kurdular, bizim karşımızda başarı elde ettiler, buna tahammül edemeyiz, bunu bedelini ödeteceğiz' diyerek, siyasi bir hırsla bir yol haritası çizilmiştir. Bu Türkiye için çok tehlikelidir."

“Sağduyuyla hareket etmek istiyoruz”

Şehitler konusunda, Türkiye'nin ve milletin geleceği konusunda ayrımcılık yapan, kamplara bölen bu anlayışın Türkiye'nin yararına olmayacağını vurgulayan Özkoç, "Süleyman Soylu, kendisine yakışan, kendisinden beklediğimiz, bağımsız bir çıkış mı yapmıştır, yoksa şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığında oturan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bu anlamda partisi, kendisine böyle bir talimat mı vermiştir?" diye sordu.

Özkoç, bunun bir an önce açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek, "Hem Sayın Erdoğan'ın, hem hükümet yetkililerinin bu konuda açıklama yapması gerekiyor. Ya 'Hayır bu doğru değildir. Türkiye, böyle yönetilemez. Yapılan fevri bir çıkıştır, bizimle hiçbir alakası yoktur' diyecekler ya da o kişinin, bu söyleminin arkasında olup olmadıklarını söyleyecekler. Biz de Türkiye'de hepimiz, tüm sivil toplum örgütleri, her siyasi görüşten olanlar, bunun karşısında nasıl pozisyon alacağız, onu belirleyeceğiz. Sağduyuyla hareket etmek istiyoruz, fevri çıkış yapmak istemiyoruz. Umut ediyoruz ki Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi ve hükümetin, şu anda kurulacak olan hükümetin veya AKP'nin görüşü değildir. Bir kişinin fevri çıkışıdır, o zaman raylar yerine oturur, siyasi mücadele devam eder. Eğer böyle olmazsa pozisyonumuzu ona göre alacağız” şeklinde konuştu.

“Devletin itibarını yok edersek, hepimiz kaybederiz”

Bir gazetecinin “Hayati Yazıcı, Soylu’nun sözlerini yetkili organlarımızda değerlendiririz dedi. Biz, bu sözlerden sanki hükümetin haberi yokmuş gibi algıladık. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine de Özkoç, “Ben öyle olmasını ümit ediyorum, arzu ediyorum, öyle olması konusunda korkunç bir isteğim var. Çünkü koskoca Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıllık Cumhuriyetin bir devlet anlayışı var, duruşu var, bu duruşun temelini sarsarsak, devletin itibarını yok edersek hepimiz kaybederiz.

Süleyman Soylu konusunda bir an önce oturup karar almaları ve milletimizi ayrıştıracak, karşı karşıya getirecek bu söylemine karşı açıklama yapmaları gerekiyor” dedi.

“Mehmetçik, mevzide arkadaşım hangi partiden diye mi düşünüyor?”

Özkoç, “Örneğin Suriye’de askerlerimiz çarpışıyor. Mehmetçiğimiz mevzide aldı tüfeği öne fırladı, arkadaşına dönüp ‘Mehmet beni koru’ dedi. O zaman, arkadaki acaba başka bir siyasi partinin mensubu mu, AKP’li mi, MHP’li mi, CHP’li mi diye mi düşünüyor! ‘O da Mehmet, ben de Mehmet’im, o da vatanın evladı, ben de vatanın evladıyım’ diye düşünüyor. İkimiz de bu vatan için ölmeye hazırız diye öne çıkıyor. Bu noktaya varıncaya kadar düşmanlık ve nifak sokmak, Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmak demektir. Temelden sarsmak demektir, ateş koymak demektir, ki bunun siyasi karşılığı Divanı Harp’te yargılanmaktır” şeklinde konuştu.

“Defalarca söyledik; teröre karşı her türlü desteğe hazırız”

Özkoç, OHAL’in kaldırılması beklentisine yönelik soru üzerine de OHAL’in derhal kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin terörle mücadeleyi yürütecek güce ve birikime sahip olduğunu söyledi.

Engin Özkoç, “Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu terörle mücadelede çok açık ve net ifadeler kullanmıştır; Meclis’te terörle ilgili alınacak her tedbire destek vermeye hazırız, bunu defalarca söyledik. Bizim için söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” dedi.

Özkoç, başka bir soruyu yanıtlarken de toplumda yaratılan ayrışmanın kimseye kazandırmayacağını belirterek, ülkeyi yönetenlerin millete akıl ve sağduyuyla yaklaşmaları gerektiğini söyledi.