Bu camianın “dokunulmazlığı” var ya, o yüzden onları asla eleştiremezsin. Harklarında en ufak bir olumsuz haber yazamazsın.

Çünkü “hepsi de okumuş çocuklar.” Koca, koca doktor olmuşlar. Bunları eleştirmek haddimize mi? Kusura bakmayın, ortada bir yanlış varsa bal gibi eleştiririm…

Aslında her şey “medyadetay.com” yazarı Neşat Sazoğlu’nun pratisyen hekimlerin, ayda bir acilde “nöbet tutmak istememeleri” ile ilgili yorumuyla başladı.

Bilindiği gibi hükümet bu yönde bir karar aldı ve pratisyen hekimler de ısrarla bu karara karşı çıkıp “nöbet tutmazuk” diye direniyor.

İşte yazarımız Neşat Sazoğlu da pratisyen hekimlerin bu tutumunu eleştiren bir yazı kaleme aldı. Tabi sonrası ise malum…

Vay sen kim oluyorsun, ben onca sene boşuna mı okudum, neden nöbet tutacağım, ben aileme ne zaman vakit ayıracağım gibi tepkiler yağdı.

Ya insan utanır bu lafları söylemeye be. Koskoca insanlarsınız. Bir de doktoruz diye hava atıyorsunuz. Evet, doktor olmuşsunuz ama maalesef “uzman” olamamışsınız.

Maşallah ağzınız da doktor ağzı değil tam “acı biberlik.” Doktor oldunuz diye insanlara, hastalarınıza hakaret etme hakkını nerden buluyorsunuz…?

Elbette bu torbanın içine bütün sağlıkçıları ve doktorları koymuyorum. Zira içlerinde eli öpülesi ne kadar doktor ve sağlıkçı olduğunu biliyorum.

Öte yandan, son bir haftadır yaptığımız haber ve yazılarımıza saçma sapan yorum yapan öyle doktorlar da var ki, sanki “hasbelkader” diploma almışlar.

Öyle ya, bu yaşa geldim, ne doktorlar tanıdım ama bunlar kadar “politize” olmuş, ettikleri yemine bile dil uzatan tabiplere şahit olmadım…

Şu hale bak; “medyadetay.com” yazarı Neşat Sazoğlu pratisyen hekimleri eleştirdi diye aile hekimi kendisine “kendine başka doktor bul” diyebiliyor.

Böyle bir zihniyet olur mu? Sizin zevkinize göre mi hastabulacağız? Oldu olacak muayene edeceğin hasta profilini ver bari.

Sanki bu ülkede babanızın “tıp fakültesinde” okudunuz. Benim, onun, bunun, Neşat’ın ödediği vergilerle doktor çıktınız. Öyleyse seve, seve işinizi yapacaksınız.

İşinize gelmiyorsa doktorluğu bırakıp, bazı meslektaşlarınız gibi “şarkıcı, türkücü” olun. O zaman istediğine “şarkı, türkü” söyler, istemediğine söylemezsiniz…

Bu arada Neşat Sazoğlu’na “kendine başka doktor bul” diyen aile hekimi ile ilgili Sakarya Valisi, Bakanımız, vekiller ve Sağlık Müdürlüğü’nü göreve çağırıyorum.

Zira devlet, vatandaşına karşılık resmen “ayrımcılık” yapan, Hükümetin aldığı karara rağmen “nöbet tutmazuk” diye direten doktorlar hakkında gereğini yapmalıdır.

Devletin saygın bir meslek kazandırdığı ve ayda sekiz ile on bin TL arası da maaş verdiği bir pratisyen hekim ayda bir defa “acil nöbeti tutmam” diyemez. Dememeli.

Hele hastasına “kendine başka doktor bul” gibi bir ifade kimse kullanamaz. Yoksa adama “sizi zorla mı Tıp’a soktular” diye sorarlarda cevap veremezsin…