Gözümüz aydın!

On parmağında on marifet SEDAŞ, ceketinin kolundan yeni bir koz daha çıkarttı, kucağımıza nur topu gibi nevzadı bırakıverdi…

Elektrik saatleri yenileniyor…

Bedeli: 37 lira 70 kuruş…

Tüketici faturalarına yansıtıldı ya da yansıtılacak…

Halkın cebine merdiven dayama konusunda uzmanlaşan SEDAŞ’ı durdurabilene aşk olsun…

***

Bir hafta önce yerel gazetelerde ardı ardına çıkan haberlerde ne deniyordu?

-   Halkı çileden çıkaran SEDAŞ uygulamalarına tepki gösteren iktidar milletvekilleri duruma el koydu…

-   AKP Sakarya milletvekilleri ve SEDAŞ üst yönetimi Enerji Bakanı Taner Yıldız başkanlığında toplantı yaptı…

-   Toplantıda SEDAŞ’a lisans iptali dahil, her türlü hatırlatma yapıldı…

Essah mı?

Peki, bu ne iş?

Elektrik saatlerinin yenileme bedelinin vatandaştan tahsil edilmesi yasal mı?

Vatandaş soruyor:

-   Ama bu etik mi?

***

Sevgili okurlar…

Saat meselesi çetrefilli bir mesele…

Zaman denilen şey bizim dışımızda bize bağlanmadan var olan bir varlık olduğuna göre, zamanın ölçüsü olan saate ‘nisbidir’ demek doğrudur.

Zamanın ölçüsü olan saatleri gösteren makinelere gelince, ister duvarda asılı olsunlar, ister masaya konulsunlar, ister bileğe sarılmış, ister yelek cebine girmiş bulunsunlar, nisbinin nisbisi nesnelerdir.

Peki, bu durumda zamanı ölçen saat makinesi ile kullandığımız doğalgazı, suyu, elektriği ölçmeye yarayan saat makineleri arasındaki fark ne?

Zaman ölçüsü olan saate ‘nisbi’, zamanın ölçüsü olan saatleri gösteren makineler ‘nisbinin nisbisi’ ise kullandığımız elektrik, su ve doğalgazı ölçmeye yarayan saatler ‘ekstra nisbidir.’

Çünkü; zamanı ölçmeye yarayan makinelerin zararı olsa olsa, bizi beş dakika fazla, on dakika eksik yaşadınız diye aldatırlar.

Oysa ki, elektrik saatinin ekstra nisbi özelliği, cebimizden her zaman üç/beş lira fazla çıkmasına sebep olabilir…

Zira, evimizde ya da işyerimizdeki elektrik, su ve doğalgaz saatleri komşununkinden büsbütün başka türlü işler.

Kol saatimizin doğru işleyip işlemediğini kendimiz aşağı yukarı kontrol edebiliriz, ayarı elimizdedir.

Fakat, elektrik, su ve doğalgaz saatlerinin ne kontrolünü kendimiz yapabiliriz ne de ayarını…

Bu saatlerde ne yazmışsa onu benimseyip paraları sökülmeye mecburuz…

***

Mademki bu böyle, mademki elektrik saatimiz, kullandığımız elektriği kontrol etmemiz için değil de, SEDAŞ’a bildirmek için konulmuştur ve onun dilinden yalnız şirket anlar, öyleyse bir de ne diye saat parası isteniyor?

Bugünkü sistemiyle elektrik saatleri, satıcıya karşı müşteriden körü körüne itimat istiyor.

Ya bu sistemi değiştirmeli, elektrik saatlerinin müşterice de kontrolünü mümkün kılmalı, yahut da yalnız satıcının aleti olan bu saatlerin parasını, kirasını müşterilerden istememeli.