Meclis Üyesi Adayları ile birlikte bir kahvehane toplantısına katılan Zafer Kazan “Serdivan’a verecek bir şeyleri kalmamış olanların, attıkları iftiralardan, karalama kampanyalarından da anlıyoruz ki gerçekten Serdivan’a verecek hiçbir şeyleri kalmamış, projeleri iftiralar olmuş” dedi.

“10 yıldır neredeydiler?”

Dört aydır Serdivan’da yoğun bir çalışma içinde vatandaşlar ile bir araya geldiğini anlatan Kazan, “Ben klasik bir siyasetçi değilim. Siyasetin kirli yönlerini bilmem. Yalanla, dolanla işim olmaz, kimsenin de ardından önünden konuşmam. Söylediklerim ortadadır ve hepinizin basından zaten bildiği şeyler. Biz 4 aydır nasıl bir Serdivan istediğimizi, nasıl bir belediye yönetimi göstereceğimizi anlattık. Hem anlattık hem sizleri dinledik ve projelerimizi ona göre şekillendirdik. Onlar gibi öyle laf olsun diye ‘birlikte yöneteceğiz’ demedik, altını doldurduk. Mahalle meclisleri aracılığı ile belediye yönetiminde sözünüz olacak dedik. Belediye bütçesinin kalem kalem nereye harcandığını biliyor musunuz peki? Kime hangi ihaleler verildi, ihaleler nasıl yapıldı biliyor musunuz? Biz hesap vereceğiz diyoruz. Belediyemizin panosunda asılı olacak günlük, haftalık, aylık olarak nereye ne harcadık ne kadar gelir elde ettik hepsinin hesabını vereceğiz diyoruz. Dileyen internet sitesinden inceleyecek. Gelecek soracak örneğin ‘benzini neden sadece bu benzin istasyonundan alıyorsunuz’ diye.  Öyle bir belediye yönetim örneği göstereceğiz ki vatandaşımız hesap sormayı, belediyede hesap vermeyi öğrenecek.  Biz bunları anlatıyoruz onlar içi boş vaat ediyorlar. Şimdi hatırlamışlar, birlikte yöneteceklermiş…  Şeffaf olacaklarmış… Sormazlar mı peki yapacaktınız da 10 yıldır neredeydiniz, sizi kim tuttu?” şeklinde konuştu.

“Soruyorum dinimizde iftira atmanın hükmü nedir?”

Zafer Kazan, “Serdivan'a artık verecek hiçbir şeyim kalmadı diyenler bir Müslümana yakışmayacak şekilde büyük çirkin bir günahın içine giriyor ve iftiralar atıyor. Soruyorum dinimizde iftira atmanın hükmü, günahı nedir? Ayıptır günahtır! Bir Müslüman iftira atmaz, mert olur, güven verir! Müslümanın elinden dilinden emin olunur. Ama bakıyorsunuz ne elinden ne de dilinden emin olamıyorsunuz! Tüm bunları hakka, hukuka, milletin takdirine ama en önemlisi Allah'a havale ediyorum. Allah hesabını soracaktır ama 31 Mart'ta siz de hesap sorun.  Çünkü seçimler hesap sorma günüdür.

“Cadde 54'ün hesabını da sorun!”

Hepimizin ortak yeşil alanı, spor yaptığımız, depremde toplanma alanı olacak Cadde 54’ün hesabını, şu zor günlerde şelale parka dökülen milyon liraların hesabını, insanların bedelsiz olarak arsalarının yarısına el koyarak müttehitlere satılmasının hesabını soracağınız sandıklar önünüzde. Size her 5 yıldan 5 yıla düşüncenizi ancak bu seçimler ile soruyorlar. Memnun musunuz, değil misiniz? Karar sizin, tercih sizin. Ya yeni 18 uygulamaları ile sıra sizlerin arsalarına gelecek, belediye emlakçılık yapacak, gençlerini, işsizlerini düşünmeyecek, İstanbul ve Kocaeli’ne verdiği ihaleler ile kendi esnafının kan ağladığını izlemeye devam edecek ya da başka bir yol seçeceksiniz. Biz size o yolda her şeyden önce adalet vaat ediyoruz.  Çünkü adaletin olmadığı yerde yandaşlık olur, rant olur, talan olur. Adaletin olmadığı yerde açlık olur, mutsuzluk, huzursuzluk olur. Adaletin olmadığı yerde belediye ‘buradan bana oy çıkmadı’ diye yoluna asfalt atmaz, ayrımcılık olur. Gelin tüm bu düzenin kökünü birlikte kurutalım. Gelişen, kazanan, mutlu, insanların kardeşçe yaşadığı bir Serdivan vaat ediyorum ben size” sözleri ile 31 Mart’ta adaletli bir Serdivan için destek istedi.