Bunun üzerine Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da bu teklife olumlu cevap verdi.

Tabi Mustafa Büyük’ün ismi “İmam Hatip Lisesi’ne” verilir mi verilmez mi bilemem ama ben bu teklifi doğru bulmuyorum. Neden mi…?

Benim bildiğim bu şehirde eskiden görev yapmış üç valinin ismi bulunuyor. Bunlar sırasıyla Sedat Kirtetepe, Mustafa Uygur ve Cahit Kıraç.

Şehrin en önemli caddesinde, 1960 darbesinin valisi Sedat Kirtetepe’nin ismi, 1970 muhtırasının valisi Mustafa Uygur’un da adı bir okulda bulunuyor.

Deprem zamanında Sakarya’da bulunan Cahit Kıraç ismi de Camili’de ki topu topu 200-300 metrelik caddede asılı duruyor…

Bir kere Sedat Kirtetepe ve Mustafa Uygur isminin hala bu şehirdebulunması başlı başına bir yanlıştır.

Darbeci zihniyetin Sakarya’ya vali diye atadığı isimleri zamanın yöneticilerinin kalkıp baş tacı yapmaları ayıptır. Bu ayıbın halen sürdürülüyor olması da ayrı konudur.

Cahit Kıraç isminin su götürür tarafı olsa da yinede kalkıp bir caddeye isminin verilmesi doğru değildir…

Valiler devletin memurudur. Her şeyden önce atanmış insanlardır ve bir daha bu şehre gelmeleri de pek mümkün değildir.

Valiler illere atanır ve orada ki plan program doğrultusunda işlerini yapar, en fazla 5 yıl sonra da çeker giderler. Yani işlerini yaparlarken “kuş kondurmazlar.”

Dolayısıyla işini yapan bir memurun ardından şehrin önemli yerlerine isimlerinin verilmesinin hiçbir anlamı yoktur…

Bu ilde belediye başkanlığı yapan Zeki Toçoğlu, Süleyman Dişli, Yusuf Alemdar, Ali İnci ve diğer isimlerin hizmetleri Mustafa Büyük’ten az değildir.

Üstelik bu isimler seçilmiş kişilerdir. Millete karşı hesap verirler. Millet de önüne “sandık” konduğunda onlardan hesap sorar. Valiler ise hesap vermeden gider.

Bu mantıktan baktığımızda Zeki Toçoğlu isminin şehrin her noktasına verilmiş olması gerekir. Zira bu şehre herkesten çok hizmeti geçmiştir…

Gelelim Sayın Mustafa Büyük’ün “İmam Hatip Lisesi’ne” adının verilmesine. Kendisi bu şehirde gerçekten örnek bir vali duruşu sergilemiştir. Buna lafımız yok.

Ancak o alan bu şehre ait bir yerdir. Vali Mustafa Büyük’ün aile fertlerinden birine değil. Öyle olurda bu alanı “İmam Hatip Lisesi” yapılsın diye bağışlar anlarım.

İşte o zaman oraya “Vali Mustafa Büyük İmam Hatip Lisesi” diye kocaman “altın harflerle” yazılmış bir tabela asarız. Arkasından da dua ederiz.

Yoksa sırf o alana okul yapılabilmesi için katkı sağladı diye, vali dahi olsa bir devlet memurunun isminin “İmam Hatip Lisesi’ne” verilmesini anlamsız buluyorum.

Bu yüzden “O isme itirazım var.” Eminim Vali Büyük de Adana’ya gitmeseydi, tabelaya “Sakarya İmam Hatip Lisesi” yazılsın isterdi. Değil mi Sayın Valim…?