Şu üç ismi bir yere not ediverin:

Cevat Keser…

Mehmet İspiroğlu…

Fahri Kolsuz…

***

Siyasetin üç çarpıcı örneği…

Üç gözbebeği…

Üç yıldızı…

Üç sermayesi…

***

Ortak yanları ne?

İkisi ilçelerinde MHP’den belediye başkanı, diğeri ilçesinde DP’den il genel meclisi üyesi seçildi…

Sonra?

Her üçü de seçildikleri partilerden istifa ederek geçtiğimiz günlerde iktidar partisine katıldı…

Ne demeli?..

AKP’ye hayırlı olsun…

Güle güle kullansın!..

Düzmece demokraside olmayacak şey yoktur…

***

İnsan hayatının bazı anlarında kıpkırmızı kesilir ya da bembeyaz olur…

Herkes böyle zamanları yaşamıştır…

Derler ki:

-        Utançtan kıpkırmızı oldu…

-        Korkusundan bembeyaz kesildi…

-        Acısından sarardı…

-        Kederinden karardı…

Peki, bal gibi muhalifken hoşaf gibi muvafık olan bu üçlü, parti değiştirirken hangi renge girdi?

Siyasi geleneğimizde politikacı denen yaratık, insandan gayrı bir mahluk olduğundan, duygularına değil, menfaatlerine göre kırmızılaşıyor ya da bembeyaz oluyor…

Ve bunun adı ileri demokrasi!..

***

Diyorlar ki:

-        AKP bir kamuoyu araştırması yaptı, üç gözbebeği de ilçelerinde çok seviliyor…

-        Ee?

-        Transferin nedeni bu!

Peki, siyasi ahlak?

Boş ver!..

Seçmene saygı?

Geç!..

***

Önce bir insanın bu tür yollara sapması, hem kendileri hem de ilçeleri için ne kadar küçültücüdür, düşünebiliyor musunuz?

Osmanlıcada iki sözcük var:

Derece…

Dereke…

Dereke aşağıya doğru derece anlamına gelir…

Pamukova, Karasu ve Taraklı bu derekeye düşecek ilçe midir?

Ne yapmalı?

Güzelim ilçelerimizin bilinçli seçmenleri el ele vermeli, otomatik çamaşır makinesi gibi bir o yana bir bu yana dönen üç politikacıyı da sandıkta bırakmalı…

Mosmor morartmalı…

Gerçek demokrasinin gereği budur…