Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulunun bu haftaki gündemini değerlendirdi. Meclis’te geçmişten farklı olarak hükümetin, bakanların görüşmelerde yer almadığına vurgu yapan Özkoç, şöyle konuştu:

“Meclis’te başbakan yok, hükümet yok, bakanlar yok. Milletvekilleri kendi kendine konuşuyor. Fakat, yukardan gelen talimatla vali, sıkıyönetim komutanı oldu. Gösteri ve yürüyüş yok. Gözaltı süreleri artırıldı. Göreve iade, sürgüne dönüştürüldü. Kamu personeli için OHAL koşulları, 3 yıl daha devam edecek. Görevden alma için mahkeme kararı aranmayacak.

 MİT Müsteşarlığı, başkanlık oldu, Başkan’a bağlandı. İstihbarat bütün gücüyle bir tek kişiye hizmet edecek, onu koruyacak, onun daha güçlü olabilmesi için elinden geleni yapacak.

Düzenlemelerde milletimiz adına, ülkemiz gerçekleriyle ilgili herhangi bir şey yok. 'Bir iktidarı, her şeye rağmen nasıl ayakta tutabiliriz'in kararları var."

"Muaf olanlar neden bedelli kapsamında?"

Bedelli askerlikle ilgili kanunun kapsamına, sağlık nedeniyle askerlikten muaf olanların da alındığına işaret eden Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sağlık nedeniyle başvurmuş, muaf olmuş. Zaten askere gitmeyecek. Neden bunlar bedelli askerlik kapsamına alınır? Bir tek şundan dolayı; bununla ilgili belli ensesi kalınların çocukları bir şekilde doktor raporu alıp, askerlikten muaf edilmiştir. Onlar mahkemeye verilmiş olabilirler ama bunun önünü kesmek, onları da bunun içine dahil edebilmek, yasal hale getirmek için bu düzenleme yapılmış. İnsaf dedirtecek şekilde milletin gözünün içine sokarak, yasalaşmıştır."

Özkoç, TBMM Genel Kurulunda dün kabul edilen kanunla şans oyunlarında ikramiye tutarlarının artırıldığını, kumarın daha meşru halde, daha çok rant sağlayacak şekilde sunulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Yoksul vatandaşa ‘işsizsin, cebinde 3-5 kuruşun var, bununla başka yerde kumar oynama, Türkiye'de biz bunu sana sağlıyoruz. Burada oyna ve kaybet, oradan biz trilyonlarca liralık rant elde edelim." Deniliyor. O insanları teşvik ediyorsunuz, çocuklarının rızkına göz dikiyorsunuz, sonra da bize din dersi veriyorsunuz. Yazıklar olsun. 'Faiz haram' dediniz, Türkiye'yi faize mahkum ettiniz. 'Kumar haram' dediniz, kumarın en büyüğünü oynatıyorsunuz. Cebindeki parayı vergilerle aldığınız yetmediği gibi kumarla almaya çalışıyorsunuz."

 "O rahip ülkesine dönerse hiç şaşırmayın"

 Özkoç,  FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson'un, ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla tahliye edildiğine de işaret ederek, şu görüşleri dile getirdi:

 "Rahibin 8 gün önce duruşması vardı, tutukluluğuna karar verildi. Sonra Trump talimat verdi ve dosya üzerinden dün tahliye kararı alındı. Herkes şunu çok iyi bilsin; O rahibin dün tahliye nedeni neyse Enis Berberoğlu'nun da tutukluluk nedeni aynıdır.

Berberoğlu milletvekili seçilmiş, Anayasa’ya göre dokunulmazlığını tekrar kazanmış, herhangi bir suçu yok ama onunla ilgili ABD Başkanı'nın emri yok, Merkel'in 'bunu yap' diye bir isteği yok, Macron'un 'serbest bırakın' diye talebi yok. ABD Başkanı istedi diye, 'emredersin' diyen bir cumhurbaşkanı, bir kişiyi derhal serbest bırakıyor. ABD Dışişleri Bakanı, 'bu yeterli değil' diye açıklama yapıyor. O rahip çok yakın zamanda ülkesine dönerse hiç şaşırmayın. O ülkesine dönebilir, Merkel'in, Macron'un talebi yerine getirilebilir ama masum, suçsuz olan Berberoğlu,  'Yasanın hangi boşluğunu bulup içerde tutarız' anlayışıyla mahkum edilebilir. "

"CHP'yi dizayn etmeye kalkmak kimsenin haddi değil”

Bu tablo karşısında iktidarın derdinin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirten Özkoç, şöyle devam etti:

"Sözcü Mahir Ünal çıkıyor, pişkin, rahat, ifadesiz, hatta biraz da müstehzi bir suratla Kılıçdaroğlu'na saldırıyor. Kılıçdaroğlu, mücadelesine devam edecek. Hak, hukuk, adalet için masum insanların mücadelesi sürsün diye devam edecek. İnsanlara, sizin baktığınız gibi tepeden bakmayacak, kumarı, faizi teşvik etmeyecek, vergilerle insanlarımızı daha da yoksullaştırmayacak. Biz de örgütlerimizle, milletvekilleriyle, Parti Meclisi üyelerimizle dimdik arkasında bu mücadeleye destek vereceğiz. Türkiye'yi 17 yıldır yönetenler, terörle kucak kucağa olanlar, ülkeyi itibarsız hale getirenler, avro, doları fırlatıp TL'yi itibarsız hale getirenler, milleti kumara, faize teşvik edenler bize akıl vermeye çalışıyorlar. CHP'yi yönlendirmek, dizayn etmek ne Mahir Ünal'ın ne de onun ağababası olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapabileceği bir şeydir. CHP'nin bir tek sahibi vardır; CHP örgütleridir."

“İmza toplayanlar da özbeöz kardeşimiz”

Özkoç'a, 59 CHP il başkanının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik desteği de soruldu.

CHP'de imza toplayanların ve toplamayanların örgütün tamamını oluşturduğuna vurgu yapan Özkoç, "Bizi, birilerinin istediği gibi kimse, birbirimize vuruşturamaz" dedi.

Özkoç şunları söyledi: “Kendi örgütümüzün insanları, imza verir, vermez. CHP bunu yetkili kurullarında görüşür, ondan sonra kararını alır. CHP, her aşamada demokratik yöntemleri benimsemiş bir partidir. Arkadaşlarımız CHP'ye pazartesi getirip, 'şu kadar imza var' dedikleri zaman kendi içtüzüğümüze uygun imza toplanmışsa, CHP kurultayını yapar. Diyelim ki toplanmadı, bu insanlar bizim düşmanlarımız değil, özbeöz kardeşlerimiz. Yıllarca haktan, hukuktan, özgürlükten yana mücadele yürüttüğümüz yol arkadaşlarımız. Kolkola gireceğiz, 'Böyle bir demokrasi mücadelesi içinde görüşümüz buydu ama şimdi hep birlikte tekrar milletimiz için yollara döküleceğiz' diyeceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz."