Şu ana kadar doğru dürüst kimsenin adı aday adaylığı için geçmiyor.Bir kişi hariç, O isim de herkesin yakından tanıdığı Ecevit Keleş.

Evet Keleş, önümüzdeki genel seçimler için yine en popüler isim.

Keleş’ten bugüne kadar bu konuyla ilgili değişik açıklamalar geldi. “Ben hamalım, partim ne görev verirse yaparım. Gerekirse çay bile taşırım” dedi.

Bu açıklamaları da herkes tarafından, 7 haziran seçimlerinde Ecevit Keleş’in aday adayı olacağı şeklinde yorumlandı.

Ancak önceki gün Medyadetay.com’a açıklama yapan Ecevit Keleş, çekincelerini dile getirdi ve “ön seçim olmazsa yokum” diyerek son noktayı koydu.

Tabi ki haklıdır Ecevit Keleş.

Henüz daha çok taze. 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesini bir hatırlayın.

Ecevit Keleş, son dakikaya kadar adaymış gibi çalıştı, kendisine bu yönde umut verildi. Ancak son dakikada bir başka isim aday gösterildi.

Ardından da CHP Genel Merkezi, “Pardon yanlış ismi aday gösterdik. Adayımız Ecevit Keleş” dedi.

Tüm yaşananlara rağmen Ecevit Keleş küsmedi, kırılmadı. Canla başla çalıştı. Sonuç olarak belki Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilemedi ama partisinin oyunu artırmayı başardı.

Bu da Keleş’in parti tabanında ve halk tarafından sevildiğinin bir göstergesidir.

Şimdi ise önümüzde genel seçimler var. Ancak Ecevit Keleş, kesin olarak aday adayıyım demiyor. Belki de diyemiyor. Çünkü yerel seçimde yaşananları unutmadı.

Bu yüzden de diyor ki Ecevit Keleş, “Ön seçim yapılsın. İlk sırada çıkarsam mutlaka ilk sırada aday gösterileyim. Taban beni isterken, ön seçimde de ilk sırada çıktığım halde aday gösterilmeyebilirim” diye bir endişe taşıyor.

Bu yüzden de ön seçim sonucuna göre adayların belirlenmesi konusunda ısrarcı davranıyor.

Ecevit Keleş’in ikinci sırada aday gösterilmesinin parti için itici güç olacağını, toplayacağı oyların ikinci milletvekilini zorlayacağını düşünmeyenler de yok değil.

Çünkü belediye başkan adayı olduğu zaman yakaladığı başarı küçümsenecek bir başarı değil.
Ancak ne hikmetse CHP Sakarya İl Örgütü bir türlü potansiyelin farkında olamadı. Örgüt olarak parti menfaatleri yerine genelde şahsi menfaatler ön planda tutuldu.

Bu da gösteriyor ki, CHP’de aday olmanın yolu ön seçimden geçmiyor, gözünüzün iyi görüp uzak mesafelere bakabilmesi gerekiyor.

Bakalım Ecevit Keleş’in gözleri ne kadar sağlam, ne kadar uzağı görebiliyor?