Özkoç, kendisiyle ilgili fezlekenin TBMM'ye geldiğini öğrendiğini söyleyerek, "Fezlekeyi okurken önce inanamadım, sonra şaşırdım, üzüldüm. Ne yazık ki elimdeki bu belge ülkemizde hukukun bittiğini, adaletin kalmadığını gösteren bir evrak, hayali bir suç dosyasıydı. Benim gazeteci Erdem Gül ve Can Dündar'ın yargılandığı MİT tırları davasının 1 Nisan 2016 tarihli kapalı duruşmasına girmek istediğim, duruşma salonu önünde beklediğim, slogan attığım ve basın toplantısı yaptığımla ilgili oluşturulmuş bir suç duyurusuydu" ifadelerini kullandı.

Özkoç şunları kaydetti; "1 Nisan 2016 tarihinde Çağlayan Adliyesi'nde değildim. Hatta İstanbul'da değildim. Hatta Can Dündar ve Erdem Gül'ün hiçbir davasına maalesef hiç katılmadım. Değil o gün başka bir zamanda Çağlayan Adliyesi'nde bulunmadım. Resmi evraklar sözde ortaya koydukları 1 Nisan 2016 tarihinde benim Sakarya'da olmama rağmen Çağlayan Adliyesi'nde olduğumu tespit eden evraklar gibi gözüküyor."/ İHA