Geçen gün bir cihaz arızası nedeniyle “medyadetay.com” muhabiri Remzi Şimşek’i İstanbul’a servise gönderdik.

Döndüğünde de Beyoğlu Kaymakamı ile bir izlenimini bizlerle paylaştı. Yanında sadece Basın Müdürü olduğu halde kafede vatandaşlarla oturup çay içmesini anlattı.

Beyoğlu Kaymakam’ı kafede, bir yandan çayını yudumlayıp, diğer yandan da vatandaşla sohbet edip şikâyetleri olup olmadığını sormuş. Bu gün boyu devam etmiş.

İşte “muhabir gözüyle” Beyoğlu Kaymakamı’nın bir günü böyle geçmiş. Vatandaşla iç içe, onlara şikâyetlerini soran, görmeyi arzuladığımız bir “bürokrat” tipi…

Şimdi Sakarya’ya gelmeden, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili bir açıklaması olduğu hatırlatmak istiyorum.

Başbakan çok değil geçtiğimiz günlerde gerek bürokratlara gerekse belediye başkanlarına ve vekillere açık bir mesaj verdi.

Mealen dedi ki; “Makamlarınızda oturmayın. Çıkın vatandaşla iç içe olun. Onların derdini dinleyin. Sohbet edin. Şikâyetlere duyarlı olun.”

Belli ki bazı bürokratlar bu uyarıyı ciddi manada dikkate almış. Tıpkı İstanbul Beyoğlu Kaymakamı’nın uygulamaya geçmesi gibi…

Yıllardır bu mesleği yapıyorum. Ben daha Sakarya’da Başbakan’ın söylediği profilde bir bürokrata rastlamadım.

Bırakın vatandaşın içine girmeyi makamına giden insanlarla bile diyalog kurmada sıkıntılar yaşandığına şahit oldum.

Bu şehirde öncelikle bir bürokratla görüşebilmeniz için “randevu almanız” gerekir. Tabi öncelikle “santral memuruna” meramınızı atlatabilirseniz!

Sonra da devreye “özel kalem müdürleri” girer ki, işin en sıkıntılı safhası da budur. Sanki görüşmek istediğiniz bürokrat kendisiymiş gibi başlar sorguya.

Yedi ceddinizin bilgisini verirsiniz de aldığınız cevap şu olur; “biz size döneceğiz.” Tabi ne dönen olur ne de ilgili bürokratla görüşme şansı bulabilirsiniz…

Sakarya’nın havasından mı suyundan mı bilinmez, bu haslet sadece bürokratlarda yoktur. STK başkanları hattı bazı belediye başkanları da böyledir.

Kendilerine hasbelkader bir “koltuk” buldular mı bir daha kalkmak istemezler. Sanki kendileri bu ülke insanının içinden çıkmamış gibi geldiği yeri unuturlar.

Vatandaşa yüksekten bakan bir tavır içine girer ve anında insanlarla aralarına “Çin Seddi” gibi kalın duvar örerler…

Elbette bu ülke insanı içinden Beyoğlu Kaymakamı gibi bürokratlar da çıkıyor. Ama sayıları halen istenilen düzeyde değil.

Zaten Başbakan da bundan rahatsızlık duymuş olacak ki gerekli uyarıyı yaptı. Bürokratlardan vatandaşla iç içe olunmasını istedi.

Gönül istiyor ki, Başbakan’ın bu çağrısı karşılık bulsun ve bu şehirde de insanlar çarşı-pazarda karşısında, vali, kaymakam, belediye başkanı vs. görsün.

Maalesef “bu şehrin bürokratı” vatandaşla iç içe olamadı. Dolayısıyla Sakarya insanı bürokratını ancak “makamında çektirdiği fotoğraftan” tanıdı…