AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da telekonferans yöntemiyle partililere hitap ettiği danışma meclisinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Şaban Dişli, Mustafa Ataş, Bölge Koordinatörü Harun Karaca’nın yanı sıra  teşkilat üyeleri, geçmişte görev yapmış il, ilçe başkanlarıyla belediye başkanları ile yöneticiler, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, mahalle başkanları, sandık kurulu başkanları, partinin her kademesinde görev yapmış teşkilat mensupları ve partililer hazır bulundu.
Atatürk Spor Salonunun tamamen dolduğu danışma meclisinde, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, coşkulu kalabalığa telekonferans yöntemiyle bir konuşma yaptı.
 
Yıldırım: “Meseleyi ölüm kalım meselesi gibi tanıtmaya çalışmak saygısızlıktır”
AK Parti Sakarya İl Teşkilatının 67. Danışma Meclisi toplantısına telekonferans sistemi ile katılan Başbakan Binali Yıldırım, “Hepimiz biliyoruz ki bugüne kadar kurulan sandıklardan yüzümüzün akıyla çıktık, milletimize mahcup olmadık. Ancak şunu herkes bilmeli ki nisan ayında yapılacak olan halk oylaması bir genel seçim değildir. 2007 yılında AK Parti Cumhurbaşkanını seçmeyi mecliste yapamadı. AK Parti doğru ve çözüm adresi olan milleti gösterdi. O günde milletin vekilleri olarak bize mecliste cumhurbaşkanını seçtirmezseniz biz milletin kendisine gideriz. 2007 yılında cumhurbaşkanlığının doğrudan halk tarafından seçilmesi için bir halk oylaması yapıldı. Bu referandum yüzde 70 oranında vatandaşlarımız tarafından kabul edildi ve bunun ilk uygulamasını da 10 Ağustos 2014’te kurucu liderimiz, cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı seçerek gerçekleştirdi. Gerçek anlamda cumhurbaşkanı, halkın başkanı cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Millet tarafından seçilen cumhurbaşkanın tabi ki yetkileri olması lazım, sorumlulukları olması lazım. 339 oyna meclisten onaylanan anayasa değişikliği esasen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ön görüyor. Ne demek 2007’de cumhurbaşkanı halk tarafından doğrudan seçilmedi uygun olarak yapılan bir deşiklik. Meseleyi ölüm kalım meselesi gibi tanıtmaya çalışan halkın iradesine, halkın kararına saygısızlıktır. Ana muhalefet partinin yapmaya çalıştığı şey kafaları karıştırmak, gelecek aydınlık yarınlara yol almasını sağlayacak bu tarihi değişimi engellemektir. Ama milletimiz biliyor. Asla başaramayacaklar” diye konuştu.

Özlü: “Evet oylarının rekor kırmasını arzu ediyoruz”
Kürsüye çıkan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü yaptığı konuşmada, “Referandumda geçerli oyların yarısından bir fazlasını hukuken yeterli. Ancak, bu hukuken geçerli olsa bile bizim için aklımız ve gönlümüz bundan çok daha fazlasına talip. Seçime katılımın zirveye çıkmasını hem de evet oylarının rekor kırmasını arzu ediyoruz. Bu açıdan Sakarya’ya, Sakarya teşkilatımıza çok çok güveniyoruz. İnşallah tüm bu bölgede, sandıkları patlatacağımıza inanıyoruz. Güçlü, büyük ve lider bir Türkiye var. Türkiye’yi bu yoldan döndürmek için daha ilk günden itibaren birileri düğmeye bastı. Darbe planlarını, kapatma davasını, 367 gibi garabetleri hep birlikte yaşadık. Ancak son 4-5 yılda, Türkiye’yi durdurmak için çok yoğun bir saldırı silsilesi başlattılar. Gezi olaylarını denediler, olmadı. 17-25 Aralık yargı darbesini denediler, olmadı. 15 Temmuz’u denediler, olmadı. FETÖ ile birlikte PKK, DHKP-C, DAEŞ gibi terör örgütlerini de sahaya yoğun bir şekilde sürdüler, yine başaramadılar. En son ekonomik yollarla, döviz operasyonlarıyla dengimizi bozmak istediler ama yine hüsrana uğradılar. Bütün hesaplarını doğru yapsalar da, bu milleti doğru hesap edemiyorlar. Ömer Halisdemir’i, Fethi Sekin’i onların kıt akılları almıyor, alamıyor. Onların bütün saldırıları karşısında, milletimizin asil duruşu son derece yerinde. Sandıkta oy vermesi gerekiyorsa hesapları bozuyor” dedi.