Sanki bir tek onların mesleği zor ve tehlikeli diğer meslek dalları, asker, polis, gazeteciler gibi biz bütün gün yatıyoruz.

En çok da “sen ne mezunusun kardeş” ifadesiyle başlayıp hakaretle devam eden yorumlar yapıp akıllarınca karşısındakini küçümsemeye kalkmalarına hayret ediyorum.

Sanki bir tek onlar akıllı, bizler “cahil cühelayız.” Sanki bir tek onlar “mürekkep yalamış” bizde köylü, bidon kafalı, makarnacı kalmışız.

Bu nasıl bir yaklaşımdır anlamak mümkün değil. Anlaşılan bazı aile hekimleri “mürekkep yalarken” hokkayı da yutmuş da farkında değiller…

Pek muhterem aile hekimleri; kendimden bahsedip böbürlenmeyi hiç sevmem. Zira bunun “şeytana mahsus” bir haslet olduğunu biliyorum.

Yinede çok merak ettiğiniz için kısa bir biyografi geçeyim. Zira sizin “cahil cühela” sandığınız kişi, mesleğinde 28 yılı devirmiştir.

Gazetecilik mesleğinde İhlas Haber Ajansı gibi bir kuruluşta 16 yıl Bölge Müdürlüğü görevi yapmıştır.

Birçok ulusal televizyon programlarına katılmış ve 1999 depreminde yaptığı haberlerle de “üstün başarı belgesi” almıştır.

Savaş muhabiri olarak görevlendirilmiş ve sizin gibi amirlerine, “canımı sokakta bulmadım” diye dırlanmadan görevini başarıyla yerine getirmiştir.

Bir yerel gazete kurmuş ve halende gazetecilik faaliyetini “medyadetay.com” haber sitesinde sürdürmektedir.

Bu arada Sakarya Üniversitesi’nde “öğretim görevlisi” olarak ders vermektedir. Sanırım diplomamın niteliğini söylemeye gerek kalmadı. İnşallah anlamışsınızdır…

Her mesleğin kendine göre zorluğu var. Mesela ben gazeteciliğe başladığım tarihten itibaren aradan geçen 28 yıllık zaman içinde kesintisiz bir hafta tatil yapamadım.

Dini bayramlar, milli bayramlar gibi günlerin nasıl bir şey olduğunu bilmem. Cumartesi ve pazar günlerinin tatil olduğunu hiç duymadım.

Ama Maşallah aile hekimleri neredeyse her ay bir dış ülkede fink atıyorsunuz. Üstelik masraflarınıza da önemli katkıda bulunuluyor…

Siz ayda birkez nöbet tutmamak için ayak sürürken, biz 7/24 işimizin başındayız. Şimdiye dek kaç kez sabaha karşı sıcak yatağımdan kalkıp habere gittiğimi unuttum.

Gazeteciyi dövmek, küfür etmek, tehditte bulunmak bunları zaten saymıyorum bile. Üstelik size yapılan saldırılar, hakaretler, bize yapılanlar yanında solda sıfır kalır.

Bu mesleği yapıyorsan ve de seviyorsan zorluklarına da katlanacaksın demektir. Yada kendine başka bir meslek seçeceksin.

Doktorluk, mühendislik, avukatlık, müdürlük, bakanlık vs. sizin olsun. Tekrar dünyaya gelebilsem ve de meslek seçme şansım olsa yine gazeteci olurum.

İnşallah “aile hekimlerine” bu cevap yeterli olur. Kimse insanları küçük görüp tahsilleri hakkında atıp tutarken kendilerini “dev aynasında” görmesin…