Bu ülkenin insanları ne zaman iyi bir hizmet yapmaya kalksa, haklarında mutlaka dedikodu edecek, eleştirecek bir mevzu buluyoruz.

Herhalde bu bizim karakteristik bir özelliğimiz olsa gerek ki, yapılacak işin hayırlı olup olmadığına bakmaksızın hemen karşı çıkıyoruz.

Zaten bu ülkede “3. köprü yapılmasın, havaalanı olmasın, ne gerek var, şart mı?” şeklinde bir karşı duruşa başka bir anlam yüklemek mümkün değil…

Mevzu Sakarya olunca da durum pek farklı değil. Hatta fazlası var ama eksiği kesinlikle yok.

Nerede ve ne zaman bir hizmet yapılmaya çalışılsa hemen eleştiri ve özellikle de dedikodu çarkı işlemeye başlıyor.

Bilip bilmeden, ağzı olan konuşuyor. Zannedersiniz ki herkes “Ordinaryüs Profesör” Maşallah…

Malum, geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediyesi tarafından Sakarya Nehri üzerine kurulan “hidroelektrik santralinde” enerji üretimi deneme çalışmaları başladı.

Sonuçta test üretiminin gayet olumlu sonuç verdiği belirtiliyor. Hayırlısıyla bir, iki hafta sonra elektrik üretimi tam kapasiteyle başlayacak gibi gözüküyor.

Zaten SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş de bayramdan sonra HES’te elektrik üretimine başlanacağı müjdesini verdi…

Az buz bir iş değil. HES sayesinde bir yılda 40 - 45 milyon kilovat saat elektrik üretimi gerçekleşecek.

SASKİ Genel Müdürlüğü’nün yılda 60 – 65 milyon kilovat saat enerji tüketildiği açıklaması göz önüne alınacak olursa HES’in ilimize katkısı çok büyük olacak.

Rüstem Keleş’in de dediği gibi HES sayesinde SASKİ tükettiği enerjinin 3’te ikisini bedavaya getirmiş olacak…

Evet, HES’te enerji üretimi deneme çalışmaları başladı ya, Sakarya’da ki eleştiri ve dedikodu çarkı da aynı anda dönmeye başladı.

Aman Allah’ım ne dedikodu ne iftira anlatılır gibi değil. Nereden buluyorlar bunca yalanı dolanı anlamadım gitti.

Güya HES inşaatı yapılırken zeminde kullanılan malzeme sözleşmeye uygun değilmiş ve HES alttan su kaçırıyormuş.

Bunun sonucunda da barajda tribünleri döndürecek su birikmediğinden elektrik üretimi yapılamıyormuş…

Sadece bu da değil; “yok efendim gövde çatlakmış, HES’te suyun akışı iyi hesap edilmemiş ve baraj yanlış yere yapılmış.”

Yahu benim gibi mühendislikten bihaber birine bile şuraya bir baraj yap deseler herhalde böyle bir hata yapmam.

Kalkıp da mühendislerin böylesi komik ve bariz bir hata yapması mümkün mü? Atarken bari biraz insaflı olun.

Birilerinin aklı basmasa da Sakarya Nehri üzerine kurulan koca bir “hidroelektrik santralidir.” Kısaltılmış adı da “Hestir.” Bilmem anlatabildim mi…?