Her yıl kutlanan özel günler ile ilgili yazı yazmak çok zor.

Hele bu özel günler “gazetecilik” mesleği ile ilgili olunca yazı yazması daha bir imkânsız oluyor.

Zira ne yazacağınızı şaşırıyorsunuz.

Şayet bugün, geçtiğimiz 10 Ocak’tan daha iyi olsa.

“Çalışan Gazetecilerin” durumu bir önceki seneye göre çok değil bir “tık” daha iyi olsa belki yazacak bir şeyler bulursunuz.

Ancak her 10 Ocak tarihi, bir öncekini aratır olunca günün anlam ve önemine binaen yazdığınız yazıların hiçbir kıymeti kalmıyor…!

***

Evet;

Bugün 10 Ocak.

“Çalışan Gazeteciler Günü.”

1961 yılında “Çalışan Gazeteciler” adına çok büyük hak ve kazanımlar elde edildi.

Ancak o günden bu güne kazanılan haklar birer birer kaybedildi.

Bugün gelinen noktada “Çalışan Gazeteciler” kaybettikleri haklarından yoksun, gazete patronlarının iki dudağı arasında işlerini yapmaya gayret ediyor…!

***

Bu şartlar altında muhtemelen bugün gazetelerde çalışan meslektaşlarımızın çoğu önümüzdeki yıl “Çalışan Gazeteciler Günü’nü” göremeyecek.

Her zaman olduğu gibi yine “meslektaşlarımız” sebepsiz yere işten atılacak.

Meslek temsilcileri de bütün bunları görmezden gelecek.

Tabi, yine bir 10 Ocak günü ise “Çalışan Gazeteciler” ile ilgili ahkâm kesilecek.

Sonra da günün anlam ve önemine binaen davet edildiğimiz sabah kahvaltılarına “maaile” katılıp kendimizi önemli hissedeceğiz…!

***

Bugün medyadaki sıkıntı sadece “çalışan gazetecilerin” haklarından mahrum kalmasıyla da sınırlı değildir.

Maalesef “gazeteciliğin” bir “meslek” olduğundan bile habersiz olan bazı kişiler ortalıkta “mantar” gibi türemiştir.

İşin tuhafı bu “çakma gazeteciler” gerçek manada “gazeteciliğin” zorluk ve çilesini çeken “meslektaşlarımızdan” daha fazla da itibar görmektedir.

Bu da özellikle Sakarya’da “gazeteciliğin” içinin boşaltılmasına ve “mesleğe” olan saygının da her geçe gün kaybolmasına neden olmaktadır.

Dolayısıyla “gazetecilik” mesleğinin içinde bulunduğu bu güven “erozyonu” karşısında herkes rahatsız olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır…!

***

Kim ne derse desin!

Nasıl herkes doktor, mühendis, kimyacı, avukat vs olamıyorsa her isteyen, eline “akılı telefon” geçirene itibar edilmemelidir.

Kendisine ucuz yoldan bir “domain” satın alıp bir “web sitesi” kuranla, yıllarını bu mesleğe vermiş gazetecileri aynı kefeye koyamayız.

Aksi halde Sakarya’daki “gazeteci” anlayışını, “yemekli toplantıları takip eden” ve “menfaat karşılığı haber yapan” bir anlayıştan kurtaramayız.

Özellikle belediyeler ile kamu kurum ve kuruluşları da önüne gelene “gazeteci” gözüyle bakıp birilerini şımartmamalı ve özendirmemelidir.

Zira “gazetecilik” bu kadar “ucuz” bir “meslek” değildir.

Bu şehirde gerçek manada “gazetecilik” yapan “meslektaşlarımızın” 10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü” kutlu olsun…!