Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28’inci Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada yine önemli mesajlar verdi.
Sakarya’dan da Hendekli bir muhtarın bulunduğu toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Musul” konusunda dünyaya seslenirken adeta hislerimize tercüman oldu.
Sadece dünyaya değil içimizdeki bazı ruhsuzlara da neden “Musul’a” müdahil olmamız gerektiğini “Misak-ı Mili” ve “Lozan’dan” örnekler vererek anlattı…
Şimdi burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuşmalarına baştan sona değinmeyeceğim.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarını “ulusal medya” detaylı olarak gün boyu haber bültenlerinde verdi.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının hemen başında birilerine öyle “ince mesajlar” gönderdi ki işte ona değinmeden edemeyeceğim…
Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarlara hitaben yaptığı konuşmanın hemen başında seçilmişler ile atanmışlar arasındaki farktan bahsetti.
Ardından da, seçilmiş gibi görünen bazılarının bulundukları makama kendi bilekleriyle değil, “alavere dalavere” ile geldiğini söyledi.
Dolayısıyla bu yolla seçilmiş gibi görünenlerin aslında atanmış hükmünde olduğunu ve milletin tercihlerini küçümsediklerini anlattı…
Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu “seçilmiş atanmışlar” ile ilgili hepimizin bildiği şu örneği verdi;
“Bu kişiler, kendi başlarına çıkıp seçimlerde aday olsalar inanın kendi ailelerinden bile ‘oy’ alamazlar.
Bunlar seçilmiş gibi görünseler de aslında atanmış hükmündedirler. O yüzden milletin tercihini küçümserler…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlara hitaben yaptığı bu konuşmada verdiği mesaj kime ve kimlereydi bilemiyoruz.
Ancak bugün AK Parti içinde de milletvekili olmuş ve belediye başkanı seçilmiş yüzlerce ismi bu kategoriye almak mümkündür.
Nitekim her ne kadar birileri girdikleri seçimde milletvekili ve belediye başkanı olsa da kimin sayesinde seçildikleri ortadadır…
Doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği örneğe bakarsak Sakarya’da da durum pek farklı değil.
Gerek milletvekilleri, gerekse belediye başkanları arasında “seçilmiş” bir isim bulmak çok zor.
Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi bunlara “seçilmiş gibi görünen atanmışlar” demek daha doğru olur. Dolayısıyla “milletin tercihini küçümsemeleri” normaldir…