Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan basın mensupları ile bir araya geldi…
Kahvaltılı toplantıya yerel ve ulusal basının temsilcileri katıldı…
Fatih hocama toplantıda yardımcıları ve bazı akademik alanların müdürleri eşlik etti…
Göreve geldiği günden beri yaptıkları icraatları açıkladı…
Sakarya Üniversitesinin tarihi ile ilgili bilgi verirken gelecekte neler yapılabileceğini söyledi…
Yanlış anlaşılmasın…
Sakarya Üniversitesi kurulalı 50 yıl olmadı…
Sakarya Üniversitesi ‘Üniversite kimliğine’ 1992 yılında kavuştu…
Ondan önce Mühendislik Fakültesiydi…
Mühendislik Fakültesi de 1970 yılında kurulmuştu…
Dolayısıyla Sakarya Üniversitesi kökeni itibariyle, yerel anlamda bu tarihe dayanır…
Sakarya Üniversitesi köklü bir yüksek eğitim ve öğretim kurumudur…
Kalitesi olan…
Ve diplomasının ağırlığı olan Türkiye’nin ender üniversitesi desek yerinde olur…
Rektör Prof. Dr. Fatih Savaşan hocamın basın toplantısında benim için en önemli cümlesi; “Kurumların değişen vizyonlara sahip olması lazım, mevcudu daha iyiye taşıyacaksın ama mevcudun üzerine yeni oluşan kapasiteleri, yeni alanlara sevk etmek durumundasın. 
Biz de bu anlamda bir taraftan eğitimde yapılacaklarımızı belirledik, öbür taraftan ise AR-GE alanında ne yapabiliriz bunları belirledik ve yeni hedefler koyarak, yeni modeller geliştirdik” demesiydi…
Fatih hocamın ikinci önemli bulduğum cümlesi ise; “Bizim yaptığımız en önemli şeylerden bir tanesi, Sakarya Üniversitesi’nin mevcut altyapısı itibari ile hangi alanlara odaklanırsak daha fazla, daha hızlı yol alırız bunu tespit etmek oldu. 
Bu konuda da enerji depolama, siber güvenlik, üstün malzeme geliştirme yani dayanıklı ve hafif malzeme geliştirme, malzeme kaplama alanlarında önemli bir kapasitemiz var. Dolayısıyla buranın üzerinden gidebiliriz dedik. Dolayısıyla biz bu alanlara biraz daha farklı bir gözle bakıyoruz. 
Bu alanlarda Türkiye’nin kalkınma önceliklerine daha fazla hizmet edebileceğimizi düşünüyoruz. 
Nitekim somut sonuçlar da aldık. Türkiye’de siber güvenlik alanında ulusal test yatağının kurulmasından, 2030’ların pil teknolojisi olacağını bildiğimiz lityum sülfür pillerinin geliştirilmesine varıncaya kadar bahsettiğimiz alanlarda ilerleme kaydetmiş olduk. 
Bilginin teknolojiye dönüşmesi, AR-GE’nin ürüne dönüşmesi konusunda biz çaba sarf ediyoruz. Önemli gelişmeler sağladık ve somut adımlar atabildik” demesidir… 
Fatih hocamın Sakarya Üniversitesine katkıları çok daha fazla olacaktır…
Zira bilgi, beceri ve o vizyon kendisinde var…
Sağlıcakla kalın…