Sakarya Ülkü Ocakları tarafından Ülkü Şehidi Fırat Yılmaz Çakıroğlu anısına İlçeler Arası Ortaöğretim Bilgi Yarışması düzenlendi.

Adapazarı Belediyesi Orhangazi Kültür Merkezi’nde Sakarya Ülkü Ocakları Başkanı Soyhan Sofuoğlu’nun gözetiminde yapılan yarışmayı, MHP Sakarya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar, İlçe Başkanları, Belediye Meclis Üyesi adayları ile çok sayıda ülkücü izledi.

Yarışma öncesi konuşan MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, “Bu dava uğruna en kıymetli varlığından vazgeçebilme duygusunun ne olduğunu iyi düşünmemiz, iyi özümsememiz gerekiyor. Ülkü Ocakları, öyle insanların hayatlarının belli dönemlerinde uğrayıp hoş sohbet edip, boş vakitlerini doldurduğu bir yer değil. Ülkü Ocakları bu memleketin kaderine etki edecek, bu milletin mukadderatına sirayet edecek çok önemli faaliyetleri başaracak kuvvetin, kudretin ve iradenin merkezidir” dedi.

“Tutarlı politika ve duruş”

“Bizleri bir araya getiren şey; davamız, inancımız ve ülkülerimizdir” diyen Bülbül, “Birbirimizi seviyoruz ama her şeyin ötesinde davamıza aşığız, davamızı seviyoruz. Bizi ayakta tutan güç budur.  Gün geçiyor her türlü hadise her şey yaşanabiliyor, her şey başımıza gelebiliyor. Türkiye’nin başına her türlü melanet, her türlü sıkıntı gelebiliyor. Bakın geçmişe doğru. Ülkücü Hareket, Türkiye’de bir mesele gündeme geldiğinde acaba nasıl bir tavır koymuş, sadece bugüne dair değil. Hepsine bakın, bir tutarlılık arz eden, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinde almış olduğu ibretlik dersleri içeren, bunlardan feyz almış bir şekilde ortaya çıkan politikaları ve duruşu göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Bülbül, sözlerine şöyle devam etti, “Tarih Ülkücü Hareketi haklı çıkarmıştır diyoruz, bu kendimizce böbürlenmek için ifade ettiğimiz şeyler değil. Biz müneccim değiliz ama bildiğimiz gördüğümüz şeylerin hepsi bu memleketin, bu milletin tarihiyle alakalı, geçmişte yaşanan hadiseleri samimiyetle, iyi niyetle değerlendiren ve bu milletin menfaatine düşünen kafalar ve düşünceler olarak ortaya çıkıyor. Başbuğ’umuzun hayatını iyi öğrenmek, iyi okumak ve arkasından Genel Başkanımızın hayatını, siyasetini iyi analiz etmek lazım. Acaba, Başbuğ’un bıraktığı miras, anlayış, duruş, felsefe bu dönemde yani liderimiz Devlet Bahçeli’de acaba nasıl kendini bulmuş. Aralarında nasıl bir ünsiyet var. Buraya baktığımızda müthiş bir sahne karşımıza çıkıyor. Başbuğ’un duruşu, tavrı, analiz şekli ve meseleleri değerlendirmesi nasılsa, şu anda da Allah’a hamdolsun, Sayın Genel Başkanımızın ortaya koymuş olduğu tavır da aynı şekilde. Biz gündelik siyaseti kurtarma derdinde olan bir hareket değiliz. Böyle bir hareketin gençliğe vereceği hiçbir şey olmaz. Bizim anlayışımız, bizim bakışımız geleceğe ve yüz yıllara yönelik.

“Çok büyük sorumluluk aldık”

Türkiye’nin şu anki şartlarında Milliyetçi Hareket Partisi, çok büyük sorumluluk almış üzerine. Yıllar önce iktidara gelmiş olan bir yapının, yıllar sonra o biriken hataların ve sıkıntıların neticede gelip 15 Temmuz gibi kara bir günde duvara tosladığı andan sonra bu süreçte hiçbir vebali olmamasına rağmen, ülkücü hareket dedi ki; Evet, bir takım yanlışlar yapılmış olabilir ama bundan sonra bu memleketin batmasına, emperyalist odakların oyun sahası haline getirilmesine rıza göstermeyiz. Şu an bu tavır ve duruş devam ediyor. Muhalefet olsun diye bir şeyleri ifade etmek marifet değildir. Önemli olan nefsinizi yenerek, bu memleket ve millet için yararlı olanı tespit edip onun peşine koşmaktır. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi var olsun ve büyüsün diye değil ve yahut her hangi bir parti ve şahsiyet anlamında değil, biz Türkiye’de milli ve yerli duruş nedir dendiğinde, bu anlayışın filiz vermesi durumunda Türk milletinin geleceğinin kurtulacağı düşüncesindeyiz. Bu garanti bir yol değildir ama o ihtimal için ölünür, can verilir. Başımıza ne geldiyse, bütün oyunlar, tezgâhlar aynı. Atatürk’ü seviyorsan, Osmanlı’ya düşman olacaksın. Osmanlı’yı seviyorsan Cumhuriyet’e düşman olacaksın. Bütün tezgâhlar bunun üzerine dönmüş ve Türkiye bu şekilde kamplaşmış. Oysa Türk tarihi bir bütünlük arz eder ve hepsi bizimdir.  Osmanlı’ya sahip çıkıp, sevip sayarken, aynı şekilde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e, onun değerlerine, kurucu felsefesine, aynı derecede sahip çıkmak durumundayız.  Bunlar tez ve antitez meseleler değildir.”

“Türkiye’nin önünü açacak”

Bu noktada ülkücü gençliğin Türkiye’nin önünü açacak fikri yapıya sahip olan pırıl pırıl parlayan yerde olduğunu kaydeden Bülbül,  “Hepimizin üzerinde bu sorumluluk var. Arkadaşlarınızı davet edin, ülkücü hareketi tanısınlar. Biz İyi Ahlak Derneği değiliz, içimizden kötüler çıkabilir ama anlayışımıza, davamıza kimse leke süremez. Bu çok kutlu bir dava ve anlayıştır ve İnşallah 21. Yüzyılda bu anlayış, Türkiye’nin önünü açacaktır. Dünyanın bütün ülkeleri ve milletlerinin duvarlar ördüğü bir dönemde, milliyetçilik değil, ırkçılığın had safhaya çıktığı bu dönemde, temeli insan sevgisine dayanan, insan haysiyet ve şerefini esas alan bu duruş anlayış, bu yüzyılda yıldız gibi parlayacaktır” dedi.

İl ocak ekibi birinci oldu

Yarışmada Sakarya Ülkü Ocakları birinci, Asenalar ikinci, Sapanca Ülkü Ocakları üçüncü, Hendek Ülkü Ocakları dördüncü oldu. Yarışmaya katılım belgeleri ve dereceye girenlere hediyeleri, MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, MHP İl Başkanı Ahmet Ziya Akar, Adapazarı İlçe Başkanı Halil Hakan Oturak ve Sakarya Ülkü Ocakları Başkanı Soyhan Sofuoğlu tarafından verildi.