Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SÜEAH) Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Kara, kalp kapağı hastalıkları ile birlikte seyreden ritim bozukluğunun cerrahi tedavisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.  Kara,   kalp ve damar cerrahisinde gelinen noktayı değerlendirerek “Kalp kapağı hastalıkları ile birlikte atriyal fibrilasyon adı verilen ritim bozukluğu oldukça sık görülen bir problemdir. Özellikle ülkemiz gibi romatizmal kalp kapağı hastalıklarının sık görüldüğü bölgelerde bu ritim bozukluğu kapak hastalığı ile beraber tedavi edilmediğinde, kalp fonksiyonlarını %20-30 arasında azaltabildiği gibi, kalp boşlukları içinde pıhtı oluşumuna ve bu pıhtının başta beyin olmak üzere hayati organlara atmasına ve felçlere sebep olabilmektedir” dedi.

Eskiden kalp kapağı ameliyatları sırasında bu ritim bozuklarına müdahale edilmediğini ve problemin ameliyat sonrası devam ettiğini vurgulayan Kara, “Sonraları radyofrekans ismi verilen yöntemle ritim bozukuğuna sebep olan bölgelerin yakılması işlemi ile belli bir başarı elde edildi. Son dönemlerde cryoablasyon adı verilen yöntemde, ritim bozukluğuna sebep olan bölge eksi 55-60 dereceye soğuluyor. Daha sonra ritim bozukluğunu ortadan kaldıran yöntem kullanılıyor. Klinik gözlemimiz ve yazılı kaynak verilerine göre cryoablasyon yönteminin başarı oranı diğer tekniklere göre oldukça yüksek görünmektedir” diye konuştu.

SÜEAH Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalında uygulanan yöntemle çok sayıda kalp kapağı hastasına cerrahi işlem sırasında cryoablasyon yoluyla ritim bozukluğu oluşturan bölgelere müdahale edildiğini anlatan Doç. Dr. Kara, hastaların bu yöntemle sağlığına kavuşturulduğunu dile getirdi. Kara, “Bu hastaların orta ve uzun dönem takiplerinde de ritim bozukluğunun kliniğimiz gibi bu konuda tecrübe sahibi ellerde başarı oranı yaklaşık olarak %90 civarında olduğu gözlemlenmiştir. Kliniğimiz bu konuda uluslararası makalelere konu olacak derecede tecrübe sahibi olmuştur” dedi.