Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatrı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atila Erol Dünya Sağlık Örgütü nün tahminlerine göre 2030 yılında dünyada en yaygın görülen hastalıkların ilk sırasında depresyonun olacağını kaydetti. Prof. Dr. Erol, toplumda depresyonun günlük konuşmalarda geçici ve hafif bir üzüntü durumu için kullanıldığını ve bu durumun tedaviyi engelleyen ve mağdura zarar veren bir yaklaşım olduğunu belirtti. Depresyonun karamsarlık, üzüntü ve isteksizlikle karakterize bir ruh halinin işareti olduğunu belirten Erol, depresyonun genelde günlük konuşmalarda geçici ve hafif üzüntü durumları için kullanıldığını kaydetti. Meselenin önemini azaltan bu tutumun aslında tedavi arayışını engelleyen ve mağdurlara zarar veren tehlikeli bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Atila Erol, “Bir hastalık olarak depresyon, yaşayan kişi için derin ızdırap ve acı veren, kişiyi işten ve toplumsal hayattan el çektiren hatta intihara sürükleyen çok ağır bir ruhsal hastalıktır. Bu hastalığın önde gelen belirtileri olarak karamsarlık, üzüntü, ilgisizlik, isteksizlik, halsizlik-güçsüzlük, uykusuzluk, iştahsızlık, kilo kaybı, suçluluk ve değersizlik duyguları ve intihar eğilimi sıralanabilir” dedi.

Prof. Dr. Erol, depresyonun kişiye ve topluma verdiği zararları ise şöyle açıkladı: “Depresyon dünyadaki her beş kişiden birini, hayatları boyunca herhangi bir zamanda etkileyebilmektedir. Dünyada en az 350 milyon kişi depresyon hastalığından muzdariptir. Her sene 1 milyon kişi intihar ederek hayatına son vermektedir. Dünyada her gün 3000 kişi intihar etmektedir. Her bir intihar ölümüne karşılık 20 intihar girişimi gerçekleşmektedir. Depresyon işgücü kaybına en çok sebep olan hastalıklardan biridir. Kadınlarda depresyon daha fazla görülmektedir. Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu nedenle hekime başvurmakta veya tanıdıklarınızı hekime yönlendirmekte geç kalmayınız”