Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aydın Erdoğan, 8 Mayıs Dünya Talasemi (Akdeniz Anemisi) Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Erdoğan, Akdeniz anemisinin, Akdeniz kansızlığı ya da tıptaki adıyla Talaseminin, Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen, doğacak çocuğa anne-babasından ”Beta Talasemi” geninin kalıtımsal olarak geçişi ile ortaya çıkan bir tür “kansızlık” hastalığı olduğunu söyledi.

Ülkemizin de bir Akdeniz ülkesi olması nedeniyle toplum olarak bu hastalığı taşıma riskimiz bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “Tüm Türkiye nüfusunun yaklaşık % 2,1’i taşıyıcıdır. Bu oran AntalyaAntakyaMersin gibi bölgelerde % 12’lere kadar çıkabilmektedir. Bunun için her evlenecek çiftin evlenmeden önce birtakım basit kan tahlillerini yaptırması gerekmektedir” dedi.

Talaseminin kalıtsal olarak geçen bir kansızlık hastalığı olduğunu belirten Erdoğan, “ Anne ve babadan çocuklara geçebilir. Her ikisi de taşıyıcı olan anne ve babanın, her doğumda hasta çocuk sahibi olma ihtimali % 25’tir. Talasemili çocuk sahibi olan bir çiftin, sonraki çocuklarının da hasta olma riski, her doğum için yine % 25’tir. Talasemi taşıyıcılığının asıl önemi, evli çiftin her ikisinin de taşıyıcı olması durumunda ortaya çıkar; bu durumda çocuğun % 25 Talasemi Majör, yani hastalığın ağır ve ölümcül seyreden biçiminde olma ihtimali vardır. Anne ve babadan yalnızca biri Akdeniz Anemisi taşıyıcısı ise doğacak çocuklarının taşıyıcı olma ihtimali % 50’dir. Hasta olma ihtimalleri ise yoktur” diye konuştu.

Anne ve babadaki genlerin hastalıklı olup olmamasına bağlı olarak çocukta ortaya çıkabilecek talesemi tipleri hakkında da bilgi veren Dr. Erdoğan, “Talasemi Majör (Hasta Tip): Yaygın olarak Akdeniz anemisi olarak bilinen tipidir. 4-5 aylıkken kansızlık belirtileri ile başlayan, sürekli kan nakli gerektiren çok ciddi bir kan hastalığıdır. Bu çocuklar kendileri için gerekli hemoglobini yeterli miktarda yapamazlar. Halsizlik, solgunluk, iştahsızlık, huzursuzluk, karaciğer-dalak büyümesi sonucu karın şişliği, sık sık ateşlenme, iskelet sisteminde değişiklik, yüz ve kafa kemiklerinden başlayarak kemiklerde değişiklik ve tipik bir yüz görünümü ortaya çıkar. Bu hastalar hayatları boyunca düzenli tedavi görmek zorundadırlar. Uygulanan tedaviler zor ve pahalıdır. Talasemi İntermedia (Hafif Hastalık Tipi): Genellikle bir yaşından sonra belli olur. Taşıyıcılar gibi tamamen sağlıklı olmayan, kan gereksinimleri daha az olan hastalığın hafif tipidir. Talasemi Minör (Taşıyıcı Tip): Bu bireyler tamamen sağlıklıdırlar. Talasemi taşıyıcılığın asıl önemi, çiftlerin her ikisinin de taşıyıcı olması durumunda ortaya çıkar; çünkü bu durumda çocuğun % 25 hastalığın ağır ve ölümcül seyreden biçiminden olma ihtimali vardır. Anne ve babadan yalnızca biri Akdeniz Anemisi taşıyıcısı ise doğacak çocuklarının taşıyıcı olma ihtimali % 50’dir. Talasemimajor (hasta) olma ihtimalleri ise yoktur” dedi.

Talasemi taşıyıcılığının kalıtsal olduğunu da söyleyen Erdoğan, “Anne ve babadan çocuklara geçebilir ve hayat boyu devam eder. Taşıyıcılar hasta değildir. Hafif derecede kansızlık ve soluk görünüm dışında bir rahatsızlıkları yoktur. Taşıyıcılık ancak özel bir kan testi ile anlaşılabilir” diye konuştu.

Evlilik öncesinde her gencin talasemi testini yaptırması gerektiğine de dikkat çeken Erdoğan, “Bu testin sonuçları evlenmeye engel değildir. Amaç her ikisi de taşıyıcı olan çiftleri saptayarak, bu çiftlerin hasta çocuk sahibi olmalarını önlemek ve sağlıklı çocuk sahibi olmalarını sağlamaktır. Taşıyıcı birey normal bir birey ile evlenirse doğacak çocuk normal veya taşıyıcı olacaktır. Ancak taşıyıcı bireyler diğer bir taşıyıcı bireyle evlenirse, doğacak çocuklar için % 25 hasta çocuk, % 50 taşıyıcı çocuk doğma ihtimali vardır, % 25 olan ihtimalle çocuk normal olabilecektir. Görüldüğü üzere, bir toplumda taşıyıcılık oranı ne kadar yüksekse, iki taşıyıcının evlenme ve hasta çocuk sahibi olma olasılığı da o oranda yüksek olacaktır. Ancak iki taşıyıcının evlenmesi halinde gebeliğin 10-11. haftalarında doğum öncesi testler yapılarak doğacak bebeğin hasta mı, taşıyıcı mı, normal mi olacağı belirlenebilir. Tedavisi oldukça zor ve pahalı olan Talasemi hastalığının önlenmesi ise kolay ve ucuzdur. Talasemi hastalığı ile mücadelede, evlenecek çiftlerin evlilik öncesi yaptıracakları testlerin önemi büyüktür.

İlimizde 2005 Yılında kurulan  “Kalıtsal Kan Hastalıkları Tanı Merkezi” güncel adıyla “Evlik Danışma Merkezi” halen İstiklal Mah.Yıldız Cad. No:4 Adapazarı adresindeki Adapazarı Toplum Sağlığı Merkezi Tıbbi Hizmet Birimleri binasında hizmet vermektedir. Daha önce bir kısmı Serdivan ilçemizde bir kısmı da Hızırtepe Mahallesindeki Verem Savaş Biriminde yapılmakta olan evlilik öncesi tahlilleri artık İstiklal Mah Yıldız caddesindeki Adapazarı Toplum Sağlığı Merkezimizde tek noktada verilmektedir” dedi.