İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Obeziteyle Mücadele Biriminden Uzm. Diyetisyen Yasemin Tuncer ile Diyetisyen Tamer Ezen, Ramazan Bayramı öncesi beslenme konusunda bilgiler verdi. Ramazan Bayramı’nda nasıl beslenmemiz ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini dile getiren Tuncer, “Beslenme; açlık duygusunu bastırmak, karın doyurma ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Yeterli ve dengeli beslenme hayatın her döneminde önemli olduğu gibi Ramazan Bayramında da büyük önem taşımaktadır. Özellikle Ramazan ayının sıcak ve uzun günlerde yaşanmasından dolayı vücutta kaybolan enerji ve sıvının bu dönem sonrasında yerine konulması gerekmektedir” dedi.

Ziyaretlerde ikramlara dikkat

Ramazan ayında günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle metabolizma hızının yavaşlamasına bağlık olarak daha hızlı kilo alındığını kaydeden Tuncer, “Bayramın en güzel yanı birçok kişinin sevdikleri ile beraber olması ve bayram sofralarında en güzel yiyecekleri tüketmesidir. Kişiler bayramda öğün sayısının artması ve daha fazla yemek yeme isteğinden ötürü mide yanmaları ve bağırsak problemleri ile karşılaşabilirler. O nedenle yeme disiplininizi olabildiğince korursanız rahat edersiniz. Malum adı üzerinde Şeker Bayramında yılın hiçbir döneminde olmadığı kadar çok miktarda ikram edilen şeker, çikolata ve hamur işleri (börek, baklava vb.), kızartma, gazlı içecek tüketimi oldukça artmaktadır. Vatandaşların bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri, aşırıya kaçmamaları, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini unutmamaları gerekmektedir” diye konuştu.

Çiğ sebzeleri bolca tüketin

Bayramda; kalp hastalığı, şeker hastalığı, tansiyonu olanlar için daha büyük risk oluştuğunu belirten Diyetisyen Tamer Ezen de, bu kişilerin beslenmelerine daha fazla özen göstermesi gerektiğini dile getirdi. Çikolata ve tatlı tüketiminin çocuklarda aşırı tüketim nedeniyle ishale, kusmaya neden olabileceğinin ve doygunluk hissi nedeniyle ana öğün tüketimini kısıtlayacağının altını çizen Ezen, “Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenilmemelidir. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal gibi tatlı besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber gibi çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir ve haşlanmış yumurta tercih edilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır. Ekmek olarak tam buğday ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir” dedi.

Lifli besinleri tercih edin

Sindirim sistemimin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagillerin tüketilmesi gerektiğini dile getiren Ezen, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü; “Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engeller. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimini azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az iki- iki buçuk litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir. Gün boyu çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri fazla miktarda tüketmemelidir. Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yemek alışkanlığı şeklinde sürdürülmemelidir. Bayramda şeker ve şekerli ürünleri aşırıya kaçmayacak miktarlarda almaya ve satın alırken Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir.”