Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SÜEAH) Genel Cerrahi Kliniği’nde yapılan obezite ameliyatları başarıyla gerçekleşiyor. Aşırı kilolardan ameliyatla kurtulma konusunda tercih edilen merkezlerden biri haline gelen SÜEAH Genel Cerrahi Kliniği’nde zayıflamak isteyenler için alternatif olarak intragastrik balon yerleştirme yöntemi de (mideye balon yerleştirme) artık kullanılmaya başlandı. Genel Cerrahi Kliniği Anabilim Dalı doktorlarından Doç. Dr. Kerem Karaman tarafından uygulanmaya başlanan yeni yöntemle,  obezlikle mücadele eden 2 hasta şifa bularak taburcu oldu.

“Her şey kalp sağlığım için”

Yıllarca aşırı kilolarından dolayı rahatsızlık yaşayan 44 yaşındaki Safiye Turan mideye bolan yerleştirilme yöntemiyle kilolarından kurtulmak için gün saydığını dile getirdi. Turan “Yıllardır rejim yaptım işe yaramadı. Kalp hastayım kalbim yüzde 25 çalışıyor. Kerem Hoca’nın operasyonlarını çok duydum. Ona geldim, kalp hastası olduğum için ameliyattan önce bu yöntemi önerdi. Belki de operasyona bile gerek kalmayacak. Balon midemde 1 yıl süre ile kalacak ve hedeflediğim kiloya ameliyata gerek kalmadan inmiş olacağım. Böylece kalbim daha az yorulacak. Özellikle doktor Kerem Bey’den çok memnunum, kendisi çok ilgili, her şeyi rahatça sorabiliyorsunuz. Günde 5 kez uğruyor yanımıza. Ayrıca serviste bulunan asistanlar, hemşireler ve tüm sağlık ekibinden çok memnun kaldım, hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi.

“Son anda SÜEAH’ı tercih etti”

Balon yönteminin uygulandığı bir diğer hasta ise 43 yaşındaki Sezer Kaplan. Fazla kilolarından dolayı oldukça rahatsızlık çektiğini dile getiren Kaplan, “Gitmediğim merkez, denemediğim yöntem kalmadı. Son olarak Elazığ’da bir merkezde bu operasyonların başarılı bir şekilde yapıldığını duydum. Oraya gitmeye karar vermiştim. Medyadan Kerem Hoca’nın bu ameliyatları başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini okuduk ve randevu alarak buraya geldik. İyi ki de gelmişim. Doktorumuz bizimle çok alakadar oldu, tansiyon ve şeker hastalığımda olduğu için ameliyattan önce bu yöntemi önerdi.  Bizde kabul ettik ve operasyonumuz gerçekleşti. İnşallah 1 yıl içinde fazla kilolarımdan kurtulacağım. Çok şükür operasyonum sorunsuz gerçekleşti” diye konuştu.

İntragastrik balon yöntemi nedir?

Doç. Dr. Kerem Karaman, operasyonla ilgili şu bilgileri verdi: “İntragastrik balon yöntemi, halk arasındaki tabiriyle mideye balon yerleştirilmesi işlemi. Morbid obez hastalarda çeşitli sağlık nedenlerinden dolayı obezite ameliyatının mümkün olmadığı veya yüksek risk içermesi sebebiyle ameliyatından vazgeçilen hastalarda alternatif olarak uygulanabilmekte. Ayrıca vücut kitle indeksi 50 ve üzerinde olan hastalarda intragastrik balon yöntemi ile ameliyat öncesi hastaya kilo verdirerek zayıflaması sağlanmakta, vücut kitle indeksi 50 altına indikten sonra ‘sleeve gastrektomi’ ameliyatı daha güvenli yapılabiliyor.”

Balon yöntemi nasıl yapılıyor?

Mideye balon yerleştirme işleminin endoskopi ünitesinde, endoskopi cihazı vasıtasıyla yapıldığını kaydeden Karaman, işlem sonrası hastaları 2 gün yatırılarak izlendikten sonra taburcu edebildiklerini söyledi. Hastaların taburcu edilmesinin ardından bir iki hafta tanesiz sulu diyet programına alındığını belirten Karaman, hastaların daha sonra normal gıdaya geçe bildiğini dile getirdi. Karaman “Genellikle 6 ay sonra ya da isteğe bağlı olarak herhangi bir zamanda mideye yerleştirilen balonun endoskopik yöntemle mideden çıkartılabiliyor.” dedi.

Yönteminin avantajları neler?

İşlemin narkoz gerektirmemesinin en önemli avantaj olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Karaman “Hastalık günlük işlerini yapmasına engel bir durum oluşmamaktadır. İşlem basit olmakta, ancak midesinde ülseri olan hastalara yapılamıyor. Mideye yerleştirilen balon sıvı ile şişirilerek midede doygunluk hissi uyandırarak zayıflamaya yardımcı oluyor. Mide içindeki balon 6 ay veya 1 yıl süre ile durabiliyor. İstenen kilo verimi sağlanamayan hastalarda bir süre sonra ikinci bir endoskopik işlemle midedeki balona bir miktar sıvı ilave ediliyor.” diye konuştu.

Dezavantajları var mı?

Bu yöntemin  kilo verme konusunda obezite ameliyatları kadar etkili olmadığının altını çizen Doç. Dr. Karaman, işlem sonrası bir iki gün midede hazımsızlık geğirme ve hatta kusma gibi şikayetler gözlendiğini ifade etti. Bu şikayetlerin hızla düzeldiğine dikkat çeken Karaman, bu yöntemle gerçekleşen operasyonların masraflarını Sosyal Güvenlik Kurumu’nun karşılamadığını belirtti.